7 Haziran’da oylarımızla meclise göndermeye hazırlandığımız vekiller kimin vekili dersiniz? Partinin mi, devletin mi, örgütün mü, cemaatin mi eş dost akrabanın mı, gücün statükonun, eli silah tutanın mı para tutanın mı?
Meydanlarda alkışladığınız, omuzlarda taşıdığınız, şehrin girişinde karşılayıp ardı sıra konvoy yapıp uğruna bütün şehri ayağa kaldırdığınızın, sizin vekiliniz olduğunu ya da olacağını mı düşünüyorsunuz.
Hiç umutlanmayın derim.
Umutlanmayın çünkü zaten daha başından saçma bir hal üzere gidiyoruz. Çünkü size vekâlet edecekleri iddiasında bulunanların ekseriyeti sizden, içinizden mahallenizden değil. Kapınıza gelip oyunuzu istediklerine bakmayın gezdikleri gezecekleri mahalleleri dahi tanımıyorlar.
Öğrendiğime göre irili ufaklı partiler dâhil 67 milletvekili adayımızın sadece 15’i Batman ilinde ikamet ediyor. Geriye kalan 52 vekil adayı Batman dışında ikamet ediyor. Hani son 10 yıldır memur olmak derdiyle KPSS’ye girmiş ya da İŞKUR üzerinden iş başvurusu yapmışsanız bilirsiniz. İş başvurusu yaptığınız kurumun bulunduğu ilde ikamet etme şartı aranır memur ya da işçi adaylarından. Hal böyle olunca Almanya’da ya da Ankara’da ikamet eden biri gelip de Batman’da çalışmak üzere başvuruda bulunamaz ama vekil olmak için başvuruda bulunabilir.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ilerde adaylardan vekili olunacak milletle yaşama, aynı kentin sakini olma koşulu koyar mı koymaz mı bilmiyorum. Ama görünen o ki zaten bizimle olmayan içimizde bulunmayan ve kimin neyin vekili olacağından şüpheli olduğum zatlar seçildikten sonra Ankara’nın seçim koridorlarında temsil ettikleri partinin bayraklarını sallamak sloganlarını bağırmaktan başka bir çabaya düşmeyecek.
Derdinizle dertlenmeyecekler meclis koridorlarında partiler arası çatışmaların birer neferi olmaktan öteye gitmeyecekler. Biri bolca ayakkabı alıp kutu kutu pense oynayacak diğeri elmamı yerse diyecek.
Öte yandan dışardan ithal vekil adaylarının yanı sıra içimizde olup da gözlerinin önünde illüzyonlarla yaşayanları da unutmamak gerekir.
Kimi diline yabancı olacak bu milletin diğeri dinine. Sonra temsilde adalet diyecek hepsi. Hangi temsil kimin temsili? Temsil derdinde olmayacak hiçbiri teslim olup önlerine konulan ezberlere kendi selametlerine bakacaklar sadece.
İstisnalar olacak elbette en azından insan hakları tecrübesiyle Batmanlının derdiyle dertlenmiş bir adayımız, hakkını hukukunu gözeten avukatımız, sıhhatine hastalığına kulak veren hekimimiz de var.
Her ne kadar ekseriyeti yabancısı olsa da sokaklarımıza, sokak ve caddelerinde, toplu taşıma araçlarında karşılaştığımız hemhal olduğumuz adaylarımız da yok değil. Ve az da olsa umuttur bu bize. En azından bizimle yaşama tecrübesine sahipler ve yaşadığımızın sıkıntı ve güçlüklerimizi biliyorlardır diyorum.
Bunları dillendirmeye gelince peşin hükümlü olmamak adına umuyorum ki çözüm derdiyle bu güçlükleri dillendirirler diye düşünüyorum.
Ne eli silah tutanın ne de para tutanın vekili değil gerçek anlamda milletvekili olurlar. Tabi iktidarın milletin vekili olmalarına izin verdiği ölçüde değil o ölçünün çok çok üstünde koltuk kapma derdinden sıyrılıp gönül kapma çabasıyla.