Merhaba sevgili Sonsöz Gazetesi takipçileri…
Geçtiğimiz gün Belediye, 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle sempozyum ve konser etkinliği düzenledi.
Sempozyuma katılım azımsanamayacak kadar çoktu. Genelde sivil toplum örgütü temsilcileri, dernek temsilcileri ve üniversite öğrencileri, sempozyuma katılarak çevre ve temizlik konulu sunumları büyük bir dikkatle dinledi.
Aynı günün akşamı Atatürk Parkında Seyda Perinçek konseri yapıldı. Konserin ana teması da yine çevre ve temizlikti.
Yüzlerce genç, alanda buluşup şarkılara eşlik etti, kolkola omuz omuza saatlerce halaylar çekti.
Ne yalan söyleyeyim bu tür manzaralara hasret kalıyoruz.
Kargaşadan, stresten, kavgalardan uzaklaşıp günün stresini atabileceğimiz bu tür etkinlikler, insanda dayanışma ruhunu ortaya çıkarıyor. Bir alanda hep birlikte eğlenip coşan insanları gördükçe, bir şeylerin iyiye gideceğine olan inancınız ister istemez artıyor.
Konser alanında bu düşüncelerle meşgulken, Eşbaşkan Sayın Sabri Özdemir’in kent temizliği konusunda yaptığı konuşmalara yoğunlaştırdım dikkatimi.
Özdemir, temizlik konusunda ne kadar hassas olduğunu bir kez daha vurguladı ve çevreyi kirleten kişileri zabıta ekiplerine bildirin diyerek halkta sağduyu oluşturmaya çalıştı.
Zabıta ekiplerinin, şikâyetler karşısında gerekli işlemleri yapacağını söyledi Özdemir.
Halk, bunu ne kadar ciddiye aldı bilmiyorum ama kentte görülmesi gerek ender manzaralardan biri olarak karşıladım bu çağrıyı.
Umuyorum vatandaşlar, Eşbaşkan Sayın Sabri Özdemir’in çağrısına kulak verir. Ve umuyorum ki vatandaşlar, kendi aramızda bu otokontrol sistemini en iyi şekilde oturtmayı başarabiliriz.
Gecenin ilerleyen saatlerine kadar konser alanında gayet keyifli zaman geçirdik.
Yağan aşırı yağmura inat parkta biriken kalabalık, konser bitimine kadar alanı terk etmedi.
Çünkü bu tür etkinlikler çok nadir gerçekleştiriliyor. Ve bu konseri kaçıran vatandaş, kim bilir kaç ay sonra yeni bir konsere katılma fırsatı yakalıyor.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, renkleri soluk bir kentte yaşam sürmek, kısıtlıyor insanları.
Eğlenecek, bir araya gelecek, o dayanışma ruhunu hissedecek ortamlarla çok nadir karşılaşıyoruz.
Kentin yetkilileri, gençlerin bu hevesini görmeli ve bu tür etkinliklerin sıklaşmasını sağlamalıdır.
Hemen hemen her hafta Atatürk parkında ve diğer parklarda koordineli şekilde konserler düzenlenmeli ve her konserde farklı farklı sosyal mesajlar verilmelidir.
Böylece hem halkın enerjisini boşaltacak etkinlikler yapılmış olacak hem de soysal mesajlar, halka doğrudan verilmiş olacak.