Alternatif Politikalar Merkezi, Ankara’dan, İstanbul’dan Afyon’dan alıp o aileleri, bu savaşa kurban gitmiş asker ailelerini, bölgeye getiriyor.
Çocukları PKK saflarında savaşan ya da ölen ailelerle buluşturuyor.
Beraber iftar yaptırıyor barış için kardeşlik için ürkek de olsa çekingen de olsa mesaj vermeye çalışıyor.
Bizim buradaki insanımız ise, Batman Şehit Aileleri Derneği, sözüm ona bu bölgeyi en iyi tanıması gerektiğini düşündüklerimiz ise “biz çocuğu dağda olan insanlarla iftar sofrasında buluşmayız” deyip kestirip atıyor.
Anadolu’dan kalkıp Batman’a gelen ve çocukları dağda olan ya da ölen o ailelerle iftarda buluşanlar kadar dahi olamıyor.
Aynı derdin aynı acının ortağı Afyonlu aileler, anne babalar, kadar olamıyorlar, yazıklar olsun bu korkuya, yazıklar olsun o ön yargılara, yazıklar olsun o düşmanlığa ve düşmanlığın sahiplerine.
Sizler, korku ve düşmanlıklarınızla var oldukça bu çirkin savaş bitmez sürüp gider.
Batman Şehit Aileleri Derneği ve sözde temsilcileri şunu da mı düşünemiyor;
“Acımın ortağı yabancı ailelere misafirperverlik edeyim, onları yalnız bırakmayayım” da mı diyemiyor?
Yok, onlar kendilerine söyleyin denilenin dışında hiçbir şey diyemez.
Ölün dediklerinde ölürler öldürün dediklerinde öldürürler.
Onlar düşlemezler ve onlar düşünmezler…
…
BU ORUÇ SİZİ KATİL EDECEKSE
Konuşmak için yan yana, yüz yüze gelmeyin sakın. Konuşmasını beceremiyoruz.
Oruçluyken, trafikte sakın ola size diklenene karşı cevap vermeyin.
Tartışmayın, konuşmayın, bakışmayın ve hatta işiniz yoksa hiç mi hiç çıkmayın, bu sıcakta orucun sinirlerimizi kavurup durduğu şu günlerde hiç mi hiç çıkmayın dışarı.
Yoksa işimiz yaş. Daha ben bu satırları yazarken bulunduğum büronun alt tarafında ne için olduğunu bilmediğim bir meseleden bir grup yetişkin birbirlerini boğazlamaya çalışıyor ve etraftan vicdanlı birkaç kişi buna mani olmaya çalışıyordu.
Yarım saat süren tartışmanın ardından anca araya girip uzaklaştırılan o insanlar o sinirlerini götürüp acaba kime boşaltacaklar. Allah yardımcıları olsun.
Belki de dün gazetelerde yer alan bir kişinin öldüğü diğer bir kişinin ise ağır yaralandığı kavgada böyle bir şeydi. Lüzumsuz, gereksiz bir gerginliğin ortaya çıkardığı acı sonuçlardan biriydi.
Batman-Batıraman Karayolu üzerinde iki grup konuşmak üzere bir araya gelmiş, alacak verecek meselesinden tartışmış.
Tartışma, kısa sürede silahlı kavgaya dönüşmüştü.
Daha önce de söylediğim gibi keşke orucu tutuyor sananlarımızı tutabilse o oruçları.
Orucun kendini aç ve susuz bırakmaktan ibaret olmadığını anlasak keşke.
Tutuyor sandığımız orucumuz bizi şiddetten, bizi nefretten, bizi gerilmekten, bizi zulmetmekten, bizi yalan söylemekten, kandırmaktan, dolandırmaktan alı koysa.
Keşke orucumuz tutsa bizi onca fitne fesat ve kötülükten.
Ama yok hasta da olsak, yaşlı da olsak, inatla tuttuğumuz ve kendimize bir işkenceye dönüştürdüğümüz orucun hikmeti bu mudur?