- 08-07-2024 16:33
- 08-07-2024 16:34
- 194
2019 yılında ortaya çıkan korona illeti, yaşamı alt üst etti.
Ortaya çıktığı günden bu yana bir daha hayatımızdan çıkmadı.
Ay geçmeden, korona varyantı diye yeni salgın uyarıları yapıldı.
COVİD-19 ismi verilen korona nedeniyle 3 yıl içerisinde Türkiye’de 100 bini aşkın, Dünyada ise yaklaşık 7 milyon insanın öldüğü belirtildi.
Korona, öldürdükleri ile yetinmedi, dünya ekonomisini ve yaşamı da alt üst etti.
Halen olumsuz etkileri ve sonuçları yaşamımızda devam ediyor.
Salgının tümü ile bittiğine dair bilimsel bir veri ve açıklama yok.
Hatta varyantı olduğu söylenen salgınların da en az onun kadar tehlikeli olduğu söyleniyor.
Korona gerçekten abartıldığı gibi tehlikeli bir salgın mıydı?
Aşı ve maskeler olmasa ölü sayısı daha mı çok olurdu?
Bu soruların cevapları bilimsel olarak henüz verilmiş değil.
Ama gerçek şu ki koronadan sonra özelikle aşı olanlarda kanser, kalp krizi, beyin kanamaları ve ani ölümler görülmeye başlandı.
Toplumdaki genel inanış ise aşıların insan vücudunda tahribata yol açtığıdır.
Gerçekten bu aşıların etkisiyle mi yoksa el birliği ile dünyanın ekolojik dengesi bozmuş olmamız mı ölümcül hastalıkları arttırdı?
Sebebi her neyse, her gün etrafımızda ardı ardına beklenmedik yaşta ağır hastalık ve ölümlerle karşılaşmaya başladık.
Ölüm kaçınılmaz bir gerçeklik.
Elbette hepimiz bir şekilde öleceğiz, bundan kaçış yok kuşkusuz.
Ancak bunca tıbbi imkan ve olanağa rağmen özellikle beklenmedik yaştaki hastalık ve ölümler insanı üzüyor.
Gayet sağlıklı olan ve aşıdan sonra sağlığı bozulan iki arkadaşın geçen hafta ağır hastalığı ve ölümü, ‘koronanın öldürmediğini aşılar mı öldürüyor’ sorusunu ister istemez aklımıza getirdi.
Batman Kültür ve Sanat Derneği Başkanı değerli dostum Sabri Özdemir yakalandığı kanser nedeniyle ağır bir ameliyat geçirdi ve şu anda uyutulduğu hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
Dün de iyi bir eğitimci ve iyi bir insan olan henüz 42 yaşındaki Burhan Erdinç hocanın ani ölüm haberini aldık.
Koronadan sonra bir çok ağır hastalık geçiren ve yaşamından olan yakınlarımız ve tanıdıklarımız var.
Çoğu da beklenmedik ölümlerdi.
Çoğu kişi, o döneme bağlı olarak ve izolasyon nedeniyle psikolojik sorunlar yaşıyor.
Maske takanlarda ise kornadan sonra kalp, akciğer, astım gibi hastalıklar baş gösterdi.
Üstelik maskeye ve 4-5 kez aşıya rağmen yine de korona olmaktan kurtulmadı çoğumuz.
O dönem aşı olmayanlara yaptırımlar uygulanarak zorunlu aşılar uygulandı.
Nüfusun neredeyse %80’i korona aşısı oldu.
Şimdi de korona varyantları ile bu tehlikenin sürdüğü söyleniyor.
Salgınla ilgili tedbirlerin en sıkı alındığı ülke Türkiye’ydi ama buna rağmen 100 binin üzerinde insan öldü.
Şayet aşıların yan etkileri ve kalıcı hasarları doğruysa daha fazlası da aşılar sonucu yaşamından oldu.
Korona aşısı gerçekten öldürüyor mu?
Vücutta ciddi hasarlar bıraktı mı ?
Bununla ilgili ciddi manada kafa karışıklığı ve soru işaretleri var.
Şayet aşılar gerçekten öldürüyorsa bunun vebali, aşı yaptıranların boynundadır.
Beklenmedik ağır hastalıklar ve ölümler, korona aşısı ile ilgili kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.
Öldürmüyorsa ve yapılan aşıların etkisi bitmiş ise bununla ilgili de bilim insanları tarafından gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Yoksa her beklenmedik ağır hastalık ve ölüm, koronaya bağlanacak.