- 15-04-2020 13:04
- 8
Allahın izniyle doktorların çabasıyla benim de gayretimle Corona Virüsünü yenmeyi başardım.
Her şey; Mekke'den Medineye geldiğimizde başladı.
Suudi yetkilileri corona hastalığı yayılma riskine karşı bizleri Medine'ye sokmayıp ülkelerimize gönderimek istiyorlardı.
Ancak yapılan organize sonucu şirketimiz var olan bileti iptal edilmiş üç gün sonrasina ancak Istanbul Diyarbakı aktarmali bilet bulabilmişti.
Her neyse olan oldu ve ben ve bir çok arkadaşım bu virüsü kaptik.
Nereden mi kaptık?
İnanın tam bilmiyorum.
Uçak rotamız İstanbul sebiha gökçe hava limanı idi.
Hava limanına gelmeden Ankara'ya gideceğimizi söylediler.
Ankaraya varmadan Pilot "Konya" ineceğimizi anons etti ve uçağımız indi.
Pilot "Uçakta inmememizi, alınan yeni kararla Kayseriye gideceğimizi ve yeni uçuş ekibinin beklediğini" söyledi.
Üç saata yakın uçakta bekleme sonrası yeni uçuş ekibi ve Kayseriye geldik.
İniş, belediye otobüsüne biniş ve Huna hatun yurduna geliş karantina şartlarına uygun olmadığı gibi sosyal mesafe de yoktu.
Kim suçlu derseniz hemen hepimiz.
Aceleci davranışımız, ikkaz ve uyarılara önem vermeyişimiz en büyük yanlışımızdı.
Kayseride ki hava, geldiğimiz yere göre çok soğuk ve kar vardı.
Eşyalarımızın uçaktan yurda gelmesi ve "eşyalarınızı alın" anonsuyla beraber bizlerin o soğuk ve yağışlı havaya aldırış etmeden topluca gitmemiz galiba CORONA ya yakalanmamızın en büyük etkeni idi.
Şimdi de kendimden söz edeyim.
Türkiyede başlayan öksürüğüm Mekke ve Medinede devam etmiş 23 gün sonra geldiğimiz Kayseride zirve yapmıştı.
Yapilan ölçümlerde ateş değerim 36 ile 37 arası olması beni yanıltmıştı.
Niçin doktora gitmedin sorusuna gelince
zamanin olmayışi ve "İlaca karşı allerjim" vardı.
Bende doğal yollarla geçer ümidiyle Mekke de sıcak çaya nane ve limon koyarak içiyor bir nebze olsa da rahatlıyordum.
Medine de artan ve Kayseride zirve yapan öksürüğe karşı; sarmısağı tane olarak delip yutuyor, zencefili balla karıştırarak ve elme sirkesini içiyordum.
Rahatlama olsada öksürük devam ediyordu.
Şimdi de ilâveten boğazım yanmaya başlamış halsizlik, iştahsızlık ve yatakta tahammül edemeyecek bir sıcaklık benden oluşmuştu.
Ölümden korkmuyor, kadere inancım tam ve tedbir almanın görevim olduğunu biliyordum.
Her öksürük sonrası sıcak su veya ada çayını içiyor ve iştahımı bir kenara bırakarak zorlada olsa gelen yemeği yemeye çalışıyordum.
Meyveleri yiyiyor, bol bol zencefil, bal ve sirke içiyordum.
Karantinanın sonlarına doğru oda arkadaşım bana " Hocam biz zazaların ılacini getirdim" dediğinde "Sogan" getirdiğini anlayarak zoraki yataktan kalkip gelen yemegi soğanla yedim.
Karantinanın on iknci günü müthiş biçimde hastaydım.
O gün corona testi için bizden materyal alındı.
Öksürük, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik ve vücudumun yandığı hissi... şiddetlenmiş perişandım.
Bir ara ağzımdan çıkan yaralar için gargara yapayım dedim.
Ağzıma ilacı almamla gayri ihtiyari burnumla beraber dışarı fışkırması bir oldu.
Ağzımı temizledim bir rahatlama his ettim.
Adığım "Parol" ilacının da katkısı var mıydı bilmiyorum.
Yatağa uzandım yarim saat ancak uydum. Uyandığında elbisemle beraber yatağim da yaş olmuştu.
Değiştirdim kalorifer üzerine koydum.
Sabaha kadar iki üç defa aynı işi yaptım.
Ertesi gün sonuçlar geldi (sonuçlar iki gün sonra belli olunurdu) corona olduğum anlaşıldı.
Hastahaneye kaldırıldım.
Tomografi filimi sonrası bizi yatağa aldılar. Akşama doğru bir hap, ertesi günü sabahlayın ilaveten iki adet bir hap daha ve gece bunlara ilaveten bir hap daha.
Doktorlar vesile olmuş saat be saat iyileştiğimi his ediyordum.
Kanlarımız alınıyor tansiyonumuz ve ateşimiz ölçülüyordu hersey normaydı.
Dördüncü günü ilaçlar azaltıldı ve son gün ilk aldığımız ilaçla tedavimiz bitti.
Öksürük, halsizlik, boğaz yanması... da bitmişti.
Tekrar materyal alınıp teste gönderildi gelen sonuç " negatif" yani temiz ve ikinci bir tes Nisanın 8 nde sonuç geldi o da negatif idi.
Şu an tedbir amaclı evde karantinadayım.
Durumum gayet iyi.
Başta sağlık çalışanları olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler.