Her gün bir canı alıyor aramızdan bu baş belası koronavirüs.
Yaşlı, genç, çocuk demeden her gün ölümler yaşanıyor şehrimizde.
Bu koronavirüs belasına dikkat çekmek için yazdığım kaçıncı yazdır bilemiyorum.
Ama halen tüm uyarılara, yalvarmalara ve çabalara rağmen birçok insan, virüsü yeteri kadar ciddiye almıyor.
Hatta birileri koronavirüs belası ile ilgili alınması gereken tedbirlere dikkat çektiğim yazılarım için beni eleştiriyor.
“Bir korku iklimini oluşturarak insanların korkudan türlü hastalıklara yakalanmasını sağlıyorsunuz” diyorlar eleştirilerinde.
Yaptığım uyarılarda amacım kimseyi koronadan korkutmak değil elbette.
“Bu ilete karşı tedbirli, olalım yeteri kadar önlem alalım, korkmayalım ama hafife de almayalım” diyorum.
Çünkü bu illet hastalığın daha doğru dürüst bir tanısı, tam olarak bir tedavisi ve şakası yok.
Acıması ve insafı yok.
Pençesine aldığını ya öldürüyor ya da yarım bırakıyor.
Canımız yanıyor bu yüzden her gün.
Etrafımızdan birileri eksiliyor boyuna.
Gazetemizin Yazarı Şehmus Temiz henüz yaşamının baharındaydı, o da koronavirüs belası yüzünden yaşamından oldu.
Gazetemizin bir emekçisi, bir yazarını çevreci dostumuzu kaybetmekten dolayı çok üzgünüz.
Merhum Şehmus Temiz ile birçok konuda fikir ayrılığımız olsa da toplumsal duyarlılığı olan inançlı, Yeşilaycı, sağlık alanında çalışan duyarlı biri olduğunda ortak değerleri koruma noktasında birlikte mücadele ediyorduk.
Batman Sonsöz Gazetesinde birlikte yazıyorduk, Batman Çevre Gönüllüleri Derneğinde birlikte mücadele ediyorduk.
Gerçek mesleği sağlıkçıydı, insanlar hastalandığında bilimin eşiğinde sağlık alanında yardımcı oluyordu.
Korona konusunda kendi köşesinde yazdığı bir yazıda, tedbirlere uyulmasını istiyordu.
Tedbirlere uymayıp da başkasına hastalığı bulaştırmanın vebalinin büyük olduğunu söylüyordu.
Ama ne yazık ki halen koronayı hafife alanlar var, aşı olmayanlar, maske, mesafe ve temizliğe dikkat etmeyenler var.
Muhtemelen Merhum Şehmus Temiz de sorumsuzlar yüzünden yaşamından oldu.
Korona konusunda sürekli kendisi de uyarılarda bulunuyordu.
…
Konu ile ilgili kaleme aldığı yazısının bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Sizin yaptığınız her yanlış, zincirleme olarak herkesi etkilemektedir.
Son pandemi olayında bunu birebir yaşadık. Örnek olarak tek kişinin sorumsuzluğu bir köyü, hasta etti. Hastalardan kimisi öldü, kimisi yatalak kaldı, kimisi hala muallakta!
Kendimden örnek vereyim. Babam yaklaşık 6 ay evde mahkûm hayatı yaşadı.
Bayramına bile gitmedik, ellerini öpmedik.
Uzaktan görüştük, kapıdan döndük, balkondan bakıştık... Ne oldu, bana bir şey olmaz diyen birisi, onu çok seviyorum diye ona yanaştı.
Sanki bizden çok seviyordu onu!
Hastalandı, üstüne annemde hastalandı, günlerce yoğun bakımı eziyetinden sonra, toprağa verdik dağ gibi adamı. Çok şükür annemi bize bağışladı Yüce Yaradan. Neredeyse 6 ay geçti sürecin üzerinden ve hala annem eski sağlığına kavuşamadı. Fiziki olarak eski haline dönse bile psikolojik olarak asla eskisi gibi olmayacak. Hiçbirimiz olmayacağız. 13 çocuk ve onlarca torun, hepimiz artık eksiğiz.
Her anımızda, her sohbetimizde, her hareketimizde, o boşluğu yaşıyoruz. Bu boşluğu bize yaşatanlara bir şey demek istiyorum; katilsiniz!
Katil demek, sadece eline silah alıp adam vurmak değildir.
Bazen direksiyona geçmek, bazen kafayı bulmak, bazen yere izmarit atmak, bazen sokağa maskesiz mesafesiz çıkmaktır...
Şu günlerde dikkat etmemektir, katil olmak. Nasıl olsa mavi olduk deyip sonuna kadar gevşetmektir. Kabul ediyorum, hava güzel, güneş, çiçek, böcek, içeride kalmak zor, ama inanın ölmekten öldürmekten zor değildir.
Lütfen kurallara uyun. Şimdi maviden sarıya döndük, bu rahatlık olursa, kırmızı günler, yasaklar ve seri ölümler geri gelebilir.
Bunu kendimize de başkalarına da yapmaya hakkınız yok! Kendimizi toplumdan ayrı olarak konumlandıramadığımız için biz herkesten herkeste bizden sorumludur.
Yani anlayacağınız, bizim korumamız başta devlet olmak üzere herkesi ilgilendirir!
****
Merhum Şehmus, keşke tespitlerin doğru çıkmasaydı, keşke ailen ve çocukların acını yaşamasaydı.
Nurlar içinde uyu.