- 05-09-2022 00:26
- 04-09-2022 17:26
- 154
Geçen günlerde işyerinde bir arkadaş ile sohbet ederken konuşma arasında “Kötülüğün sohbeti” ifadesi geçti.
Sohbet konumuz insanların genelinin artık kötülük üzerine sohbet etmesi idi. Bu sohbet konuşan insanlara da zarar veriyordu.
Evet, kötülüğün sohbetini yapan insanlar belki farkında değildi. Konuşur iken konuştukları kişileri karaladıklarını zannediyorlardı.
Ancak yaptıkları kötü konuşmanın etkisinde kendileri de kalıyorlardı. Bu etki onlara da zarar veriyordu.
Sonra düşündükçe, insanların birçoğunun konuşmaları ve sohbetlerinin; gıybet, dedikodu ve kötü konuşmalar üzerine olduğunu fark ettim.
Ben de mecburen katıldığım ortamlarda bu tür konuşmaların etkisinde kalmamak adına uzaklaşmak ihtiyacı hissettim.
Daha çok olumlu konuşmalara sahip arkadaşların ortamında bulunmayı tercih etmeye başladım.
Hafta sonları bir yere beraber çıkıp çay içtiğim ve sohbet ettiğim arkadaşların olumlu konuşmaları beni de olumlu olarak etkilemekteydi.
Bu konuşmalar ister istemez insanın psikolojisini ve dolayısıyla biyokimyasını da etkilemektedir.
Dolayısıyla insan zamanını kötü sohbet ortamlarında geçireceğine iyi sohbet ortamlarında geçirmelidir.
Aksi takdirde kötü sohbetin oluşturduğu negatif etki ve negatif enerji insanın psikolojisine etki ederek ruhunu karartır.
Ruhun kararması insanın her şeyi kötü görmesine, kötü düşünmesine ve kötü yaşamasına neden olur.
Her sohbetleri kötülük üzerine olanlar zamanla her şeye kötü olarak bakarlar. Zamanla düşüncelerine de yansıyarak her şeyde kötülük aramaya başlarlar.
Oysa İyilik sohbeti yapanlar zamanla düşünceleri iyiye yönelip iyi görmeye başlarlar. Düşünceleri de iyiye dönüşür.
Bediüzzaman’ın bu konuda güzel bir düşüncesi vardır.” İyi gören iyi düşünür, iyi düşünen hayatından lezzet alır.”
Hayattan lezzet almak için iyi düşünmek lazım. İyi düşünmek için de iyi konuşmak gereklidir.
Konuşma, düşünme ve yaşama birbiriyle ilişkilidir. Nitekim bununla ilgili söylenecek birçok söz vardır.
Örneğin; “Nasıl yaşarsan, öyle düşünürsün” dolayısıyla yaşama ve konuşma biçimi düşünce biçimine dönüşür.
Bu kötü konuşma ve kötülüğün sohbeti kötü bir enerji yaymaktadır. Bu kötü enerji ortamda kötü bir etki bırakmaktadır.
İnsanda kötü sohbetin etkisi, kalbinin zamanla kararmasıdır. Kalbin kararması ile insan iyi olanı da kötü görmeye başlayarak kötü bir insan olmaya başlar.
Artık her şeyde kötülük gören insan hayatı kendine zehir eder. Oysa yapılan hareket ve konuşmalarda hüsnü zan esastır.
İnsan kötü sohbetlerde bulundukça bu kötü sohbetleri kanıksamaya başlar. Artık bu tür sohbetler kendisi için normalleşmeye başlar.
Kötülüğün sohbeti insanı; her şeye kuşkuyla bakmaya, her şeyi kötü görmeye, herkese kötü bakmaya sevk eder.