- 29-06-2015 19:00
- 146
Türkiye önemli kararların eşiğinde. Bir taraftan siyaset cephesinde bir belirsizlik var.
Diğer taraftan Türkiye’nin sınırlarında giderek artan bir hareketlilik var. Gündem yoğun ve bu gündemde kararların titizlikle incelenerek alınması gerekir.
Koalisyon kurulacak mı? Kurulacaksa hangi partiler arasında kurulacak? Dikkatler bunun üzerine yoğunlaşmışken bir de sınırlarda tansiyonun yükselmesi sorunların yumaklaşarak artmasına neden oldu.
Şimdi karar anı. Hangi partiler koalisyon yapacak? Öyle gözüküyor ki, AK Parti ile CHP koalisyonu kuracak. Tabii önce TBMM başkanlığı seçimleri var. Burada da bir koalisyon ihtimalli var.
Deniz Baykal, AK Partiye Hükümet kurma konusunda destek verebilirse o zaman Meclis Başkanı olabilir. Ancak şu ana kadar bu ihtimal güçlü gözükmüyor ki, AK Parti kendi adayını öne sürdü.
Öncellikle güçlü bir hükümet kurabilecek yeterliliği sağlamak lazım. Zira yeni kurulacak hükümetin önemli kararlar alması gerekir. Bu kararların etkili olabilmesi de ancak güçlü bir kabine ile mümkün olabilir.
Diğer taraftan, Sınırımızda tansiyon giderek yükselmekte; Batılı ülkeler, Suriye, İran, İsrail güçlü hamleler yapmaktadırlar.
Komşumuzun alevler içinde olması elbette bizi de etkilemekte ve etkileyecektir.
Masum insanların ölmesi, yurtsuz, barksız kalması her şeyden önce bizi üzmektedir. Ancak komşu olmamız nedeni ile daha duyarlı olup ateşi söndürme ve bölgenin sükûna ermesi için ayrıca sorumluklarımız bulunmaktadır.
Batının özellikle de ABD ve İsrail’in kozlarını oynaması, İran ve Rusya’nın sırf çıkarlarına yönelmesi Türkiye’yi yalnızlaştırmaktadır.
Türkiye’nin gerek “Mavi Marmara” olayı, gerek Gazze’ye karşı savunma refleksleri göstermesi ve gerekse Mısır darbesine karşı tutum göstermesi İsrail’in Türkiye’ye olan düşmanlığını kızıştırmıştır.
İsrail, öteden beri var olan düşmanlığını artık aleni hale getirmiştir. İsrail, Türkiye’yi ABD eliyle vurmak istemektedir. İsrail ABD ve Avrupa ile işbirliği yaparak sınırlarımızı giderek artan bir ateş çemberine çevirmeye çalışmaktadır. Dün ABD ve İsrail tarafından kurulup kullanılan “El Kaide” örgütü yerine bugün daha acımasız ve vahşi bir örgüt olan “IŞİD” kurulmuştur.
Kurulan Örgütün Lideri El-Bağdadi İsrail tarafından eğitilmiş ve Ortadoğu’ya salınmıştır. İsrail böyle yaparak bir taşla bir kaç kuş vurmaya çalışmaktadır.
Öncellikle İslamofobiayı yani İslam düşmanlığını bu tür Örgütler ile yaygınlaştırmaktadır. İkincisi Ortadoğu’nun karışması ve zayıflaması onun “Arzı Mevud” niyetlerine katkı sunmaktadır. Ayrıca Ortadoğu’nun karışması İsrail’in Filistin’de katliam yapmasını ve yeni yerleşim alanları açmasını kolaylaştırmaktadır.
Şimdi, böyle kritik bir dönemde uzlaşı kültürü ile Güçlü bir hükümetin kurulması elzemdir. Türkiye Suriye’ye asker gönderecek mi? Tampon bölge kurulacak mı? Sınırda giderek artan göç dalgalarına karşı tutumu ne olacak? Birleşmiş Milletler nezdinde girişimleri ne olacak? Diğer ülkeler ile özellikle İran ve Irak ile nasıl bir diyalog içine girecek? gibi sorular Türkiye’nin önünde durmaktadır.
Söz konusu kararlar da duyarlı, planlı ve programlı olarak alınmadır.