KÜÇÜK YÜREKLERDEN BÜYÜK HAREKETLER

Sizce tüm çocuklar eşit haklara sahip mi?

Her çocuk çocukluğunun tadını çıkararak hayatını yaşayabiliyor mu?

Gerçekten zor bir soru değil mi?

Tüm anne ve babalar çocuklarına karşı vicdanlı ve merhametli mi?

Karton toplayan, dilencilik yapan, trafik ışıklarında arabaların camını silmeye çalışan çocuklarla, bizim gibi çocukların arasında fark var mı? 

Oysaki onlar da çocuk biz de çocuğuz...

Ama en büyük fark nerde var biliyor musunuz?

Aileler arasında...

Bizim ailemizin bizden tek beklentisi derslerimizi iyi çalışıp, iyi bir geleceğe sahip olmamızdır.

Bunun için elerinden gelen her şeyi yaparlar, her türlü fedakârlıkta bulunurlar.

Maddi manevi her türlü arkamızda dururlar.

Çalıştırılan ve dilindirilen çocukların aileleri ise onları sadece geçim kaynağı olarak görürler.

Bu aileler çocuklarının geleceğini hiç düşünmüyorlar.

Eğitimleri, onların gelecekte iyi bir mesleğe sahip olmaları onların umurunda bile değil.

Onların tek terdi çocuklarının kazanacağı iki kuruş para.

Hiç uzak yerlerden örnek vermeye gerek yok.

Memleketimize, Batman'a bakalım.

Dediklerim doğru değil mi?

45 derecenin üzerinde olan havada güneşin altında trafik ışıklarında arabaların camını silmeye çalışan çocuklar, gece gündüz belli noktalarda kız ya da erkek fark etmez dilendirilen çocuklar, karton toplayan çöpleri karıştıran çocuklar yok mu?

Peki, bu çocukların aileleri ne kadar vicdansızlar.

O çocuklar dilenirken kırılan onurlarını, incinen gururlarını bu aileler görmüyorlar mı?

Bizim ailelerimiz bizim üstümüze titrerken bize kıyamazken, onlar nasıl kıyabiliyor?

Hiç içleri acımıyor mu?

İçimi yakan şahit olduğum bir olaydan bahsedeyim.

Ailemle gece 12.30 sıralarında Diyarbakır Caddesi üzerinde bir kavşakta trafik ışıklarında dururken kaldırımdan kalkıp bize doğru gelen 8–9 yaşlarında bir çocuk gördüm.

Arabanın ön camını silmek için gelmiş.

 Gözlerine uykunun ağırlığı çökmüş, yorgunluktan ayakta duracak hali yoktu.

Ailesinin yanında sıcak yatağında olması gerekirken gecenin o saatinde onun için güvenli olmayan sokakta tek başınaydı.

Ama bu onun ailesinin umurunda bile değildi.

 Ben bir çocuk olarak bu olanları görünce canım yandı içim acıdı.

O çocuk için bir şeyler yapmak istedim.

Ama ne yapabilirdim...

Bir anda benim sahip olduğum olanaklarla, onun sahip olduğu olanaklar aklıma geldi.

Belki ona kıyamayan, onun uğruna her şeyi yapabilecek bir ailesi yoktu ama onun içini ısıtan hayalleri, geleceğe ait umutları vardı.

Ailesi bunların farkı da bile değildi.

Gecenin bir yarısı, tek başına bir çocuk ićin güvenli olmayan bi r saatte,yorgun ama yine de çalışmak zorunda...

Belki eve gittiğinde niye az para getirdin diye kızacak bir babası, ceza olsun diye onu aç bırakacak bir annesi vardı.

Çocuk mecburdu.

Bu böyle mi devam edecek.

O gece ben bir şey yapamadım ama buradan yetkililere sesleniyorum.

Hep beraber bir şeyler yapalım.

O masum çocukları o vicdansız ailelerden kurtaralım.

Unutmayan çocuklar olmadan bu dünya kapkara bir top...

Çocuklar dünyaya renk katan melekler...

O melekleri kurtaralım...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ