- 10-09-2020 18:34
- 8948
Kur’an-ı kerim, kerim olan Allah(C.C.) tarafından, kerim bir melek olan Cebrail vasıtasıyla, kerim bir Rasul olan Hz. Muhammed de indirilmiş kerim bir kitaptır.
Kerim sıfatı bir türe mensup fert için kullanıldığında, ‘’türünün en iyisi’’ anlamına gelir. İnsanlığa birçok vahiy gönderilmiştir. Bu vahiylerin içinde ‘’türünün en iyisi’’ olma vasfı Kur’an-a aittir. Zira Kur’an kendisinden önceki tüm vahiylerin özünü içinde barındıran, geçmişin hakikatini geleceğe taşıyan, rehberliğin kendisiyle Peygamberden ilkelere geçtiği ebedi bir mucizedir. İşte Kur’an-a Kerim sıfatını veren ayet: ‘’Hiç kuşkusuz bu( kitap, kıyamete kadar her çağda okunup gündeme getirilmesi ve hayatın her alanına hükmetmesi gereken) çok kıymetli bir(mesaj yüce) Kur’an-dır.’’ ‘’(O’nun aslı, Allah(C.C.) katında) iyi korunan bir kitapta levh-i Mahfuzda dır.’’ ‘’ (Cebrail onu Levh-i Mahfuzdan peygamberin kalbine indirirken, hiçbir cin, şeytan ve benzeri şerli yaratık ona bir şey karıştıramaz ve ondan bir şey eksiltemez. Çünkü ) ona, tertemiz meleklerden başkası dokunamaz!’’ ‘’Alemlerin Rabb’i tarafından gönderilmiştir.’’ Allah(C.C.) tarafından korunan Kur’an-ı kerim insanlığa tebliğ edilmiştir.( Vakıa suresi;77-80. ayetler) El-Kerim olan Allah’ın esması, Allah’ın kitabı Kur’an-ın da sıfatıdır. Bu, Kur’an-ı Kerimin muhatabını inşa eden özne bir hitap olduğu anlamına gelir.
Kur’an kerimdir, zira muhatabına ikram eder. Kur’an-ın ikramı öğle ikramdır ki, hiçbir beşeri ikramla ölçülemez. Zira Kur’an manen ölü olanlara hayat verir. Küfür bataklığına saplanmış olanları, rehberliği ile bataklıktan kurtarır. Dünya adlı bu okyanusta, akıntıya kapılmış hayat gemisini kurtararak sahil-i selamete çıkarır. Öylelerine, kılavuz kaptan, yol haritası, istikamet pusulası olur. Nice canlı cenazeye dönmüş insanlara yeniden ruh üfler. Bir ömür çalışıp çabalayıp da sevmediği bir huyunu değiştirmekte başarısız olan nice insanı öyle değiştirir ki, bu değişim öncesiyle sonrası arasında milat olur. Eşkıyayı evliya yapar. Gıfar kabilesinin yol kesici Cündeb. Cunade’yi alır, hakikatin keskin dili Ebu Zer el-Gıfari yapar.
Kerim olan Kur’an muhatabının aklına ikram eder. Karanlık akılları hakikat ışığıyla aydınlatır. Pasif akılları aktif hale getirir. Akıl ipini şeytanın, içgüdülerin, ayartıcı duyguların elinden alarak imanın eline verir. Kur’an-ı Kerim: İnsanda var olan donuk, ,cansız, sadece zihinlerinde olan, hayata hakim olmayan bilgileri, canlı, hareketli, diri haline getirir. Zihinden kalbe indirir. Vicdanı harekete geçirerek, imanı davranış haline getirir. Alak suresinin ilk ayeti; Hayatı yaratan ALLAH’IN Adıyla okunmalı, gerçekler idrak edilerek yaşanmalıdır. Allah’ın insana verdiği nimetlere şükretmek asıldır. Şükretmeyen insan azar, isyan eder. Unutma dönüş Allah’a dır. Kur’an-ı Kerimin metodu; İmanı dinamik ve yaşanır hale getirmektir.
Kerim olan Kur’an muhatabının kalbine ikram eder. Bir kararda durmayan kalbi Allah(C.C) muhabbeti ve rızası üzere sabit kılar. Pasif kalbi aktif hale getirip ona Tezekkür: istikameti geçmişi gösteren düşüncedir ve hafızaya tekabül eder. Tedebbur: istikameti gelecek olan ve tedbir üretmeyi hedefleyen düşüncedir. Tahakkul ikisi arasında bağ kurmaktır. Tefakkuh; bu üçünden elde edileni şimdi ve buradaya taşımaktır. Tefekkür; bütün bu süreçlerin tümünü kapsar. Bunların hepsi olumlu düşünmeyi içerir. Bunları öğretir.
Kerim olan Kur’an muhatabının iradesine ikram eder. İradeyi pasif halden aktif hale geçirir. Nice mukavemetsiz iradelere iman suyu vererek çelikten irade haline getirir.
Kerim olan Kur’an: muhatabının vicdanına ikram eder. Ondaki pasif olan vicdanı aktif hale getirir. Ondaki uyuyan vicdanı uyandırır. suçluda bile öyle vicdan inşa eder ki, Gamidli kadın gibi, ucunda ölüm olduğunu bile bile, kendi ayağıyla gelir ve işlediği günahtan kurtulmak ister Ebu Mihcen gibi, Hakka karşı mahcup olmaktansa, halka karşı mahcup olmayı tercih eder ve cezalandırılmak için gözyaşı döker.
EL-KERİM OLAN ALLAH(C.C.):Erdemin eşsiz ve benzersiz kaynağı, ikramında sınır tanımayandır. Kullarına karşı çok cömertli olan, kulların yaptığı en büyük cömertliğin kendisi adına yapıldığı, sonsuz mutlak, eşsiz ve benzersiz öznedir. Kerim sıfatı insana da yansımıştır. Kur’an-ı kerimin ifadesi ile:’’ Biz adem oğlunu mükerrem kıldık.’’(İsra suresi;70.ayet) Bunu anlamı: Biz insan oğlunu, yer yüzündeki diğer canlılara nazaran kat kat ikram ve keramet sahibi kıldık. Bu üstünlük katmanları, üflenen ruhun içinde insana verilen özel hassalar; akıl, irade ve vicdandır. Bunlar EL-KERİM olan Allah’ın insana büyük ikramıdır. Allah’ın ikramı akılla; insan, mantık, muhakeme, hafıza ve konuşma yeteneklerine sahip olmuş. Bu yeteneklerin hakkını veren insana düşen sorumluluk ve vazife Kur’an-ı Kerimle muhatap olarak, yaratılış gayesine uygun, Allah’a kulluk bilinciyle hayatını yaşamasıdır. Şunu devamlı aklımızda tutmak şarttır. Kur’an-ı Kerim: Dünyanın tek gerçek ve doğru kitabıdır. Kur’an-ı anlayarak okuyan, hayatına tatbik eden ve diğer insanlara tebliğ eden dünyada ve ölüm sonrasında sonsuz mutluluğa kavuşur. Kur’an-ı kerimle tanışan Allah’la konuşur. Dünyanın en şanslı insanıdır. Allah (C.C.) cümlemizi Kur’an-ı Kerimle buluşmayı ve Kur’an-ı kerimle hayatımızı yaşamayı nasip etsin. İnşallah! Selam ve dua ile.