Kurban mı Günah Keçisi mi?

Kurban mı Günah Keçisi mi?

Kurban bayramınız kutlu olsun.

Kurban Allah’a yakınlaşmanın sağlandığı ve gösterildiği bir ibadet.

Müslüman’ın Allah’a kendisine verdikleri için, bir teşekkür ibadetidir.

Kurban kelime anlamı itibariyle yakın olmak demektir.

Kurban Allah’a yakınlaşmak için malından vazgeçebilme erdemini insana öğreten bir ibadettir.

Allah takva sahibinin kurbanını kabul eder deniyor, Adem oğullarının kıssasının anlatıldığı Maide Suresi 27. Ayetinde (Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, “Andolsun seni öldüreceğim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.)

Dolayısıyla insan düşünmeden edemiyor. Kaçımızın kurbanı kabul ediliyor. Kaçımız takva ehliyiz de Habil gibi sunduğumuz kurbanımız bir ibadet olarak bir teşekkür olarak kabul ediliyor.

Bunu düşünmeden bunu hesaba katmadan tüm günahlarımıza bir günah keçisi seçmiş gibi bir hayvanı boğazlayıp kurtulacağımızı düşünmüyoruz herhalde.

Maalesef tam da böyle düşünen kim bilir kaç insan var bilmiyorum.

Kendi hata, becerisizlik ve sorumsuzluklarımızdan kaynaklanan yanlış eylemlerimiz ve sonuçlarıyla yüzleşmek yerine, tüm o günahlarımızı ilgisiz kişi ve sebeplere yükleyerek arınmaya çalışmak bir çözüm olmamış ve olmayacaktır. Bunu hayatın her alanında görmek mümkündür. Bu yaklaşım ancak sorunları katlayarak arttırabilir.

Türkçede “Günah Keçisi” deyimini bilirsiniz. Hikayesi Milattan öncesine kadar gider. Suçsuz olduğu halde başkalarının suçunu yüklenen kişi için kullanılan ‘günah keçisi’ ifadesi, eski bir Yahudi ayinine dayanır.

Eski Ahit’te değinilen Kefaret Günü ayininde Yahudiler, sembolik olarak günahlarını bir hayvana yüklüyorlardı.

Keçi sürüsü içinden kura ile erkek keçi seçilir, biri Tanrı’ya, diğeri de Azazel’e (Şeytan) sunulurdu. Bu keçilerden biri Tanrı için kesilir, diğeri ise Azazel, yani şeytan için çöle bırakılır ya da bir uçurumdan aşağı atılırdı.

İncil’de geçen şekliyle, Başrahip keçinin başını tutar ve halkın günahlarını itiraf ederdi. Sonra günah keçisi kesilir, diğer keçi ise gökten düşmüş melek olduğuna inanılan, Azazel’e gönderilirdi. Bunun maksadı da, adına Azazel yani Şeytan denilen kötü ruhu yatıştırmak için yapılır, bu keçi tepeden, uçurumdan aşağı atılır ya da çöle terk edilirdi.

Kestiğiniz hayvanlar, adadıklarınız bilinçaltınızda Kurban’a mı yoksa günah keçisine mi karşılık geliyor? Durup bunu düşünmek ve cevabını kendinde aramak gerekmez mi?

Kuran’da açıkça ifade edilmişken bunu görmezden gelmeye devam mı edeceğiz. “Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder diyor” ve bunu açık bir şekilde Habil ve Kabil kıssasıyla anlatıyorken, anlamazdan gelmeye devam mı edeceğiz.

İçimizdeki Azazel’den arınmamız, o kötü ruhtan kurtulmamız dileğiyle Kurban Bayramınız kutlu olsun. Ruhumuzun yalanından, aç gözlülüğünden, hırs ve kibrinden, korku ve zulmünden kurtulduktan sonra kurtuluşumuzu bize nasip eden yaradana en güzel teşekkürü edeceğimiz nice bayramlara.

Önce içimizdeki hayvanı kurban edeceğimiz nice bayramlara ki o hayvanı kurban etmeden dışımızda boğazlayacağımız hiçbir hayvan kurban olmayacaktır. Ancak kendimizi avuttuğumuz başkalarını kandırdığımız bir şov olacaktır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ