KÜRT BAHARI!

Birileri Arap Baharı diyerek, tüm Ortadoğu’yu ateşe verdi!

Aynı ateşi bizim yüreklerimize de saldılar. Ama biz antrenmanlıydık, evliyanın duası, Allah’ın inayetiyle yaptığımız tüm kontra ataklar golle sonuçlandı!

Teknik olarak bizden üstündüler, stratejik olarak karşı koyma şansımız yoktu, istihbarı ve askeri konuda ellerine su dökemezdik, sayısal olarak bir rakam bile kestiremiyorduk!

Ama ne yaptılarsa boş!

Gökten gelen karar, hepsinin baharını kışa çevirdi!

Sokaklarda dalgalandırmak istedikleri küfrün rengarenk bayraklarının yerine, kızıl bayraklar dalgalandı!

Ayırmaya çalıştıkları, çatıştırmaya çalıştıkları Kürdistan’ın tüm sokaklarına, kızıl renk hakim oldu. Ama onların istediği gibi Komünizm’in veya kanın kızılı değil, Çanakkale’de atalarımızın akan kanından rengini alan bayrağın kızılıydı!

Diyarbakır’da, Cizre’de, Yüksekova’da, Hakkari’de dalga dalga bayrak akıyor!

Düne kadar tabu olarak gösterilen bayrak, sel olup aktı sokaklarda.

Çanakkale’de can veren yiğitlerin torunları, perde etti tüm düşmanlara…

Yine yenildi küfrün ordusu!

Ama yılmayacaklar, kendilerince görünmez ordularını salacaklar, polis kılığında, gazeteci, öğretmen, asker, imam, mühendis, esnaf kılığında…

Kışı boyatıp, bahar diye sunacaklar!

Biliyoruz, yaşıyoruz, bertaraf ediyoruz!

İlk on birleri işe yaramayınca, yedek kulübesini de sahaya sürdüler.

Hakemin kural ihlali deme şansı bile yok! Çünkü bu hakemin muhakeme iradesi bile yok!

Hakem, artı kulübe bile sokrborda hükmedemeyince, tribünleri sahaya indirdiler!

Ama yok, Bedrin görünmez ordusu var sahada, onların topu, tüm toplarıyla asılsınlar, biz Allah’ı bırakmadığımız müddetçe, o bizi bırakmaz, o görünmez ordularda sahayı terk etmez.

Yeter ki biz uyanık olalım, Allah’ı ve onun koyduğu kuralları unutmayalım!

Sahayı küfrün ordusuna bırakmayalım!

Onların istediği hamleleri yapmayalım!

Birbirimizi sevelim, onların sevmediklerini destekleyelim, gaza gelmeyelim, sosyal medya ve mahalle dedikodularına gelmeyelim.

Eş dost akrabamıza sahip çıkalım, yeri geldiğinde sokakları Albayraklarla donatalım.

Bu bayrağın, Türkün, Kürt’ün, Çerkez’in değil Çanakkale’de canını veren herkesin bayrağı olduğunu unutmayalım!

O cephede en çok can veren illerin başında Halep ve Musul’un geldiğini de unutmayalım…

Bu toprakların son kale olduğunu, son kalenin düşmeyeceğini, buna güçlerinin yetmeyeceğini de unutmayalım!

Yenildikleri gücün, bizim gücümüz olmadığını da!

Biz Hakk’ı bırakmadıkça, Hakk bizi yolda bırakmaz…

Müslümanların oyuna gelmeyip, oyunları bozduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ