- 12-10-2014 19:44
- 44
Komşunun evi yanarken, yardıma koşanların ilk yapacağı şey, yangına müdahale etmek, onu bertaraf etmeye çalışmaktır!
Eğer birileri, feryat figan koşup, sizin için ölürüm deyip, yangını söndürmek yerine, gidip başkasının evini yakma girişiminde bulunuyorsa, bu dost değil düşmandır!
Birincisi başkasının acı çekmesi senin acını azaltmaz! (Bilakis, acı çeken senin gibi günahsız, birde senin dostun, komşun, ırkdaşın veya arkadaşınsa, acını katlayarak artırır!)
İkincisi, yangını söndürmeye gelen itfaiye ekiplerinin müdahale alanı genişlediği için sizin yangının sönmesi gecikir!
Üçüncüsü, senin için geldiğini söyleyenlerin, başkasının evini yakmış olması, seni itham altında bırakır!
Bir anda kendi evinin içinde ki ateşi unutur, senin için yandığını söyleyenlerin yaktığı ateşi söndürmeye çalışırsın…
Son yaşadıklarımızın özeti budur!
***
Kobani’de zulüm var, katliam var, deyip, onların tek sığınağı olan ülke topraklarını Kobani’ye çevirmeye kalkışıyor birileri!
Kobani’nin intikamını alacağız deyip, Kobanililerin katillerinin düşman bellediği kişilere saldırıyorlar!
Kobanililerin ateşini söndüreceklerine, kendi ocaklarını yakmaya yelteniyorlar!
Düne kadar Kobani için ağlayan insanlar, bugün kendileri için ağlıyorlar!
Ey kendini Kürt sanan, Kürtçü diye pazarlayan zatlar, siz evleri yakıp, dükkanları yağmalayıp, bankaları harabeye çevirip, kütüphaneleri yok edip, camii ve Kuran kurslarını talan edince, Kobaninin acısı mı azaldı!
Siz suçsuz günahsız insanların başını taşla ezip, cenazesini benzin döküp yakınca, Işidlilerden intikam mı almış oldunuz!
Gariban Kürt halkına kurban eti dağıtımından gelen gencecik çocukları üçüncü kattan atıp, üstünden arabayla geçince, Işid çetelerinin yüreğini mi yaktınız!
Esnafı dolaşan emniyet müdürünü tarayınca, Işid’in kalesini mi yıktınız!
Tek yaptığınız, IŞİD’e rahmet okutmak!
Buda sizin Kürtlere düşman, Işid’e dost olduğunuzu gösterir.
Boşuna bağırıp çağırıp, debelenmeyin!
Ben sonuca bakarım!
Sen benim evimin ateşini söndürdün mü!? Hayır!
Evime gelen itfaiye ekibine engel oldun mu? Evet!
Komşumun evini boş yere yaktın mı? Evet!
Üstüne benim mahallenin, hastane, cami, kütüphane külliye ve kuran kursunu yaktın mı, esnafı yağmaladın mı, bankaları dağıttın mı, şehrin imajını yerle bir ettin mi….
Kusura bakma, sen Kobani için değil, Kürtler için değil, insanlık için hiç değil, başkası için bağırıyorsun!
Sen Kürtlerin değil, Kürt düşmanlarının dostusun!
Biz yapmadık, provokatörler yaptı hikayesini de kimse yemiyor artık.
Her yeri Kobaniye çevirin diye talimat ver, yüzü maskeli, eli Molotofluları sahaya sür! Sonrada provokasyon de!
Birçok eyleminize katıldım, hepsinde de ön saflarda yüzü maskeli elemanlar vardı, acaba bu arkadaşlar güneş yanığına karşımı yüzlerini saklamıştı! Sizin bu arkadaşlardan hiçbirini eve gönderdiğinizi görmedim ve mütemadiyen bu arkadaşlar yakıp yıktılar dağıttılar…
Kobani savaş alanı değil mi!?
Kobaniye çevirmek demek savaş alanına çevirin demek değil mi?
Ama yok, siz LGBT ile ittifak kurduktan sonra kıvırmayı öğrenmişsiniz!
Ben sebebe değil sonuca bakarım!
Sebebi çok sağlam olabilir ama yol haritası ve sonucun sebeple uzaktan yakından alakası yok! Tersine büyük çelişki söz konusu!
Bunun sebebiyse yol haritasını dostların değil, düşmanların hazırlamış olmasıdır.
Düşmanlara piyonluk yapıp, dostlara hava atmayı bırakın artık!
Ortada bir zulüm ve haksızlık varsa, gelin hep beraber çıkalım sokaklara, yapalım demokratik eylemimizi, eylem yetmiyorsa gidip kardeşlerimizle savaşalım, onlarla ölelim!
“Zulmün olduğu yerde, tarafsızlığın namussuzluk olduğunu” her tarafa haykıralım! Ama zulüm yapılıyor diye başka bir zulmü hiçbir akıl mubah görmez!
Kobani yıkıldı diye Batmanı, Diyarbakır’ı, Mardin’i yıkmak, Kürtlüğe hizmet etmez, Kürtleri hizmetçi olarak kullananlara hizmet eder!
Küfür devam eder ama zulüm asla!
Allah tüm zalimlere, Kahhar ismiyle muamele etsin!
Ölenlere Allahtan rahmet, tüm ailelere başsağlığı diliyorum.