Kürt, nasıl kart, kurt ve küt oldu?

Kürt, nasıl kart, kurt ve küt oldu?

Mezopotamya’nın en Kadim halklarından biri Kürtlerdir.

Ama buna rağmen yaşadıkları tüm topraklarda inkâra asimilasyona maruz kaldılar.

Kürtler yoktur, onlar dağ Türkleridir.

Kart kurttan Kürt kelimesi üremiş denildi.

Bir de kendilerince bir teori geliştirdiler “Dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz ve kış aylarında erimeyen karlar vardır. Bu karların üzeri, güneş açınca hafif eriyerek buzlaşır, camsı parlak ve sert bir tabaka ile kaplanır. Üst kısmı sert, altı yumuşak kardır. Bu karın üzerinde yürüyünce, ayağın bastığı yer içeriye çöker ve kart-kürt diye bir ses çıkarır. İşte bu sese izafeten sıkışmış kara-yatkın kara Kürt kar veya Kürtün denmektedir. Bu gün halen Anadolu’nun birçok yerinde ve Azerbaycan’da fırtına ve rüzgârın sürükleyip getirdiği ve çukur yerlere doldurduğu sıkışmış kara kurtuk-kürtük veya kürtün denmektedir. Yüksek yaylalarda ve karlı bölgelerde yaşayan Türk’lere kürdaklar denmiştir” dedi.

Bu tezin bir yalandan ibaret olduğu zamanla anlaşılınca farklı teoriler ve argümanlar öne sürüldü

Kürtleri inkâr etme, hırpalama ve yok saymanın gerekçesi de hazır, nasıl olsa.

“Kürt kimliğini savunmak, Kürt olduğunu söylemek, Kürtçülük, başlı başına bölücülük faaliyetidir”

Kürtlükten caymanın en etkili yolu da bu olmuş.

Kürtler ne kadar birlikte eşit ve özgür şartlarda yaşamayı savunsa da birileri kasıtlı olarak Kürtleri terörize etmede ısrar etti.

Bu yüzden Kürt meselesi, Türkiye’nin bir türlü kendi içerisinde çözemediği sorun olmaya devam etti.

Kürt’ü yok sayma, çocuklara konulan isimden tutun mekân ismine kadar yasak koymalar, yıllardır süregeldi

Köy isimleri değişti, Kürtçe şarkılar yasaklandı.

Şimdi sıra yemek isimlerine geldi.

Nasıl Kürt dili ve kimliği kart kurt olduysa, Kürt Böreği de küt böreği oldu.

Değişmeyen bir değişmeyen Kürt yemek isimleri kalmıştı, o da değişti.

Pülümür’le Kığı arasında Alevi-Kürt köyü olan Bileceli Kürtler tarafından yağlı kömbeden esinlenen bir börek çeşididir Kürt Böreği.

Rengo lakabıyla tanınan Bileceli Mehmet Efendinin hazırladığı yağlı kömbelere Kürt Böreği denilmiştir.

Rengo olarak bilinen Bileceli Mehmet Efendi, İstanbul Kasımpaşa'da gemilerde ve kum kosterlerinde çalışan Kürt işçilere hazırlayıp Kürt Böreğini satışa sunmuştur.

Sonraları Kürt Ustalarda bu böreği Karaköy ve civarında üretmeye başlamıştır.

Böylece Boşnak Böreği, tava böreği, su böreği, el açması kol böreği ve krep böreğinin yanında Kürt Böreği de satışa sunuldu.

Kürt kimliğine ve diline olan tahammülsüzlük ile Kürt Böreğine zaman zaman sade börek denildi.

Ama halen İstanbul Karaköy ve Eminönü civarlarında pastanelerin tabelalarında Kürt Böreği yazar. 

Ama bazıları Kürt Böreği demeyi tehlikeli görmüş olacak ki kelimeden ‘r’ harfini çıkararak küt böreği demeye başladı.

Git gide kart kurttan kut böreğine ancak yol aldık.

Bu ilerleme doğru değil.

İlerleme değil, gerilemedir.

Kürtler, dilleri, kültürleri ve geçmişleri ile kadim bir halktır.

Kart kurttan gelme bir halk değildirler.

Kürt Böreği de küt böreği değildir.

Bu hakikatler ışığında yol almak ve ilerlemek gerekir.

Kürdü inkâr etmekle ile ne Kürtler yok olur ne de Kürt sorunu çözülür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ