- 12-08-2015 20:05
- 22854
Hüseyin Barak Obama ABD’ye başkan olunca, herkes farklı beklentiler içerisine girmişti…
Müslümanlar, Müslüman bir babanın çocuğu ve ilk ismi Hüseyin olan bir başkanın, Müslümanların üstündeki zulmü azaltabileceğini düşünmüş, hatta bazıları daha da ileri gidip, gizli bir Müslüman olma ihtimali üzerine kafa yormuştu.
Siyahîler, yakın tarihe kadar beyazların bindikleri otobüslere bile alınmadıkları ülke de bir siyahînin başkan olmasını büyük heyecan ile izledi.
Sadece ülkede ki değil, tüm dünya da ki siyahîler büyük bir beklenti içerisine girdi.
İnsan hakları kuruluşları ve barış aktivistleri, ezilmiş bir halkın çocuğu olan ve seçim çalışmalarında pozitif sinyaller veren bu halk çocuğunu, bir umut olarak izledi…
Ama maalesef dünyanın dümenini elinde bulunduran ülkenin başkanını, silah ve petrol tüccarları belirliyordu!
Bunların kendi menfaatlerinin yanında gözettikleri tek menfaat vardı, o da İsrail devletinin menfaatleriydi!
İyi de bu kadar beklenti niye oluşturuldu?
Bunca maske niye takıldı?
Tabi ki daha etkili olsun diye baltanın sapı keseceği ağaçtan kesildi!
Üstüne, kan damlayan ellerine Nobel Barış Ödülü verildi!
Sanki dünyanın Müslüman bulunan her noktasında akan kanların müsebbibi kendisi değilmiş gibi…
Gerçi bunu yadırgamamak lazım, ismine barış ödülü verilen kişi olan “Nobel” dinamitin mucidi değil miydi?
Dünyadaki cinayetlerin büyük çoğunluğunda hala onun imzası yok mu?
Bu kadar çelişki ve kandırmacanın biz Kürtlerle olan alakasına gelince!
Amaca ulaşmak için her aracı mubah gören bu eli kanlı katillerle ittifak kurduk diyor, bayraklarını sallıyor, çocuklarına Obama ismi koyuyoruz!
Bu kesinlikle büyük bir faciaya zemin hazırlamaktır. Çünkü katiller amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçları iş bitiminde mutlaka yok ederler.
Bu, tarih boyunca hiç değişmedi! Allah u Teala’nın da bu konuda çok net hükümleri var! Lakin bunlar çıkmışlar müttefik diye yılana sarılmışlar!
Kobanê’de onlara kurşun sıkan IŞİD’lilere gözlerinin önünde mühimmat atmasına rağmen inanmıyorlar.
3000 metre uzaklıktan 3–5 santim sapmayla bomba gönderen adamlar 15–20 metreden yanlış mühimmat gönderiyorlarmış. Yanlış mevziiye füze atıyorlarmışşşşş…
Biz de çocuklarımıza Obama ismi koyunca, bu yanlış anlaşılmalar tatlıya bağlanıyormuş…
Sormazlar mı o ismini Obama koyduğunuz çocuk, kimin hastanesinde, kimin doktorları tarafından doğurtuldu, kim o çocuğu yedirip, içirip, ilaç ve eğitimini veriyor?
Yok, tüm bu imkânları sağlayan katil, yanlışlıkla bize bomba, düşmanımıza mühimmat atan “cici”.
Ne zamana kadar, menfaatler çelişene kadar!
Düne kadar Recep Tayyip Edoğan’a karşı sizi kullandı! Bugün Tayyip Erdoğan sizin vaat ettiğiniz imkânların daha büyüğünü vaat etti, ne oldu, hemen sizi sattı!
Ne bekliyordunuz?
Sizin onlara verebileceğiniz bir İncirliğiniz var mı?
Kusura bakmayın ama en çok güvendiğiniz Obama sizi bir İncirliğe sattı!
Size verdiği desteği kesip, Erdoğan’ın önünü kısmen açacak. Şuanki rahatlık biraz daha ileriye gidecek. Ne zamana kadar, tekrar Erdoğan ile köprüleri atana kadar!
Çünkü başkan kim olursa olsun, büyük şeytanın politikası değişmez, ortaklık kendi amacı hasıl olana kadardır. Sonrasında satış ve imha vardır…
Her zaman da büyük balığı, küçük balığa tercih eder büyük şeytan!
Ayrıca 10 bin kilometre ötedekine güvenip 1 metre ötedeki komşunla kapışırsan yarı yolda kalırsın!
Kürt atasözü ne der “pışta xe, bı deste xe bı xerine”.
Yani, sırtını kendi elinle kaşı! Başkasının elini sırtına verirsen, o elin sahibi de şeytanın yol arkadaşıysa…
Oooooo!
Allah kimseyi şaşırtmasın!
Şeytandan kurtulmak için şeytanın dostlarıyla da ortaklık kurdurmasın!
Kardeşkanının akmadığı bir dünya dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…