- 03-08-2024 00:00
- 02-08-2024 16:58
- 10
Bu ülkenin en karanlık dönemleri olan 90’ları aratmayan bir atmosfere çekiyorlar bizi. Gerilimi, gerginliği besliyorlar. Birileri gerilim yetmezliğinden kan kaybetmeye başlamış ki yine sokakları ısıtmaya, insanların içindeki düşmanlığı körüklemeye başladılar.
Yoksa seçimden umduğunu bulmadılar da mağlubiyetlerini milletin burnundan mı getirmeye çalışıyorlar?
Önce “terör halayı” diye bir şey uydurup halaydan insanları çekip gözaltına almaya ardından bu milletin belleğinden silemedikleri ana dilleri Kürtçeyi kamusal alandan silmeye çalışıyorlar.
Yıllardır etle tırnak gibiyiz dedikleri ve ancak kendilerine muhafız kirli bir tırnak gibi gördükleri bu milleti sürtüşmeye çekip sivriltmeye mi çalışıyorlar?
Sözüm ona “Terör halayı”ndan çekip aldıkları gençleri, karakola götürürken savaş açtıkları Kürtçeden araklandığı iddia edilen ve milliyetçiliklerini giydirip seksenlerin faşist şarkılarından birine dönüştürdükleri şarkıyı dinletiyor ve ölmeyi kutsuyorlar.
Van’da başlayan, yolda yaya geçitlerinde yazılan “Önce yaya” ve “Peşi Peya” iki dilli uyarı yazılarından Kürtçe olan kısmı silip yerine kan kırmızı renkle “Türkiye Türktür Türk Kalacak” yazmak ne anlama gelir. Bu tam anlamıyla provakasyon değil de nedir?
Kürtler ve oyları lazımken, seçim zamanı meydanlardan, samimiyetsiz bir yarım ağız abuk subuk bir şiveyle Kürtçe nutuk çekenler, bugün kamusal alanda kullanılan tek tük Kürtçe yazıları silmeye başladılar.
Belediyelerini dolayısıyla rantlarını kaybettikleri şehirlerin halkından öç mü alıyorlar?
Bu halkın halayı, kültürü, diliyle ne alıp veremediğiniz var? Diye sormayacağım. Çünkü biliyorum oy alamadınız, çünkü biliyorum yıllardır tehditle, asimilasyonla, milliyetinizi ve milliyetçiliğinizi veremediniz.
Çünkü biliyorum “Türkiye Türktür Türk Kalacak”
Kız alıp vermişiz, etle tırnak gibiyiz, din kardeşiyiz dediniz ama dediğinize inandıramadınız çünkü hepsi en büyük yalanlarınızdandı. Irkdaş değiliz, dildaş değiliz. Düşmanlığınız kindarlığınız ondandır biliyorum.
Kendinizden başkasına tahammülünüz yok. Aslında sizin kendinize bile tahammülünüz yok ki bize olsun. Eskiden, söylediklerinizi söylemeyene düşmanlık ediyorsunuz sanıyordum. Söylediğinizi Kürtçe söylesek sorun yok sanıyordum. Ama yok değilmiş söylediğinizin Kürtçesini bile söylesek tahammül edemiyorsunuz. Sizin derdiniz kendinizle bizimle değil aslında bir yıl ya da beş yıl öncenizi bugünkü halinizle dövüştürüyorsunuz.
Yollardan silin hadi, mecliste mikrofonları da kapatın, niteliksiz yayınlarıyla Kürtçe televizyonunuzu da karartın.
Hem değilim, ne sizin kardeşinizim, ne de etinizin üstüne muhafız bellediğiniz devşirmeniz bir tırnak hiç değilim. İnandığınıza da inanmıyorum. Hangi dinde varsa artık ırkını diğer ırklardan üstün görmek; ne sizin dininizden ne de ümmetinizdenim.
Yıllardır sorunlu, hastalıklı ırkçı bakış açılarınızla sorun diye tanımladığınız Kürt’üm ben. Sorunu sizin olsun yalın Kürt’üm ben. Doğulu değilim, Kürt asıllı da değilim Kürtün ta kendiyim.
Derdiniz ne? Mesele Kürt olmak mı yoksa Türk olmamak mı? Tahammülsüzlüğünüz neye? Aslında cevabı atalarınız vermiş, “Türkün Türkten başka dostu yok” ki bunu sokakta, otobüste, metroda daraldıkça, Afrikalıya, Arap’a kudurmuş saldırganlıklarınızdan izliyor ve acıyoruz size.
Temel mesele Türk olmamak olsa da üstüne bir de Kürt’sen işte o zaman “Ölürüm Türkiyem”
Bana dostum, bana kardeşim, bana arkadaşım diyen siz, eğer bu yapılanları onaylıyor, yadırgamıyor ve hatta normal görüyorsan benden sana ne dost, ne kardeş, ne de arkadaş olur.
Türklüğünüzü de sorununuzu da alıp gidin bizi Kürtlüğümüzle bizi dilimiz Kürtçemizle bırakın.
Gece yarısı gizlice caddelerde beyaz boya ile yazıları silmek yerine, peş peşe kazaların yaşandığı, daha geçen hafta 5 kişinin can verdiği dün de aynı yolda yaşanan kazayla 8 kişinin yaralandığı yolu aydınlatın, zihninizi milliyetçi faşist karanlıktan arındırın da artık devri kapansın “Ölürüm Türkiyem”in. Yaşamak olsun artık ama onurlu, kendi dili, kendi varlığı ve kendi olarak.