- 06-10-2022 08:44
- 06-10-2022 09:39
- 5424
Türkiye’de Kürtçe, en çok konuşulan ikinci dil.
Bu gerçeğe rağmen yıllarca Kürtçe dili inkâr edildi, yok sayıldı, yasaklandı.
Sırf Kürtçe konuştu diye insanlar cezaevine atıldı, linç edildi, hatta canından olanlar oldu.
Halen Kürtlerin dillerini rahatça konuşmasının, yaşatmasının ve geliştirmesinin önünde engeller tam olarak kaldırılmış değil.
Kürtlerin dil hakkı güvence altında değil.
Oysa eşitlik ve adalet açısından, insan hak özgürlüklerinin teminat altına alınması çerçevesinde kimliklerin ve kültürel hakların yasal güvence altına alınması gerekir.
Ana dilde konuşma yetmez, eğitim hakkı da verilmeli ve güvence altına alınmalıdır bu hak.
Seçimler yaklaştıkça Kürtçe dil yine siyasilerin ana malzemesi durumunda.
Kürtçe konuşma ve anadilde eğitim hakkı bir lütuf değil, ana sütü kadar temiz bir hak olmasına rağmen bunun üzerinden siyaset yapmak doğru değildir.
Anadil, bir halkın geçmişi ve geleceği arasındaki bağdır.
Bir halkın varlık sebebidir.
Anadil, ilahi bir hak ve insanın tercihi ile ortaya çıkan bir durum değildir.
Dilini yitiren bir halk, benliğini yitirmiş sayılır.
Kürtçe dilini sahiplenmek, siyasi bir amaç değildir.
İnsani ve ahlaki bir duruştur.
Tüm halklar ve diller değerlidir.
Birer zenginlik ve Allahın birer lütuflarıdır.
Binlerce yıldır Mezopotamya ve Asya coğrafyasında yaşayan kadim dillerden bir de Kürtçedir.
Kürtçe dili, başka halklar ve diller için tehlike görülmemelidir.
Seçim tarihi yaklaştıkça yine Kürtçe üzerinde siyaset yapılmaya başlandı.
Neymiş efendim, Kürtçe dilde eğitim ülkeyi bölermiş.
Diğer taraftan Kürtçe dili biz serbest ettik, başka biri de Kürtçe dil sorunu bizimle çözülür diyor.
Ama yıllar Kürtçe dilinin geliştirilmesi, korunması ile ilgili ciddi bir adım atılmadı.
Elbette TRT Kurdi, radyo, TV, seçmeli Kürtçe ders, üniversitede Kürtçe bölümlerin açılması Kürt dili önündeki engelleri kaldırmadı.
Kürtçe dil konusunda bir arpa yol alınmadı.
Halen Kürtçe dile karşı ön yargılar kırılmadı.
Halen Kürtçe dilde eğitim, bölünme tehdidi olarak görünüyor.
Batıya giden Kürt işçiler kendi aralarında Kürtçe konuştukları zaman saldırıya bile uğruyor.
Şiddet ve Kürt dilini kesinlikle yan yana getirmemek lazım.
Bu meseleyi siyasi arenanın dışına taşımak lazım.
Hiçbir şekilde politik argüman olmamalıdır.
Yani her türlü dili ideolojik ve siyasi bir araç haline getirmemek gerekir.
Doğuştan kişinin tercihi dışında ilahi bir haktır dil.
Temel yaşam haklarından biridir.
Bu nedenle her Kürtçeyi savunan ve konuşanın arka planında başka bir amaç aramamak lazım.
Yine Kürtlere dillerini koruma geliştirmeleri için tanınan ve tanınacak hakları bir lütüf olarak görmemek gerekir.
Her şeyden önce, hiçbir siyasi parti ilahi bir hak olan Kürtçe dilini siyasi araç ve suç olarak görmesin.
Hele hele bir iki kelime Kürtçe öğrenerek seçim meydanlarında Kürtlere şirin görünmeye çalışan siyasilere hiç mi hiç itibar etmemek gerekir.