Kullandığı üsluptan yaklaşımından dolayı bir kısım Kürt, kırgın ve öfkelidir Cübeli’ye.
Cübbeli adeta HDP üzerinden Kürt düşmanlığı yapıyor algısı oluşmuş çünkü.
HDP’ye oy verenleri bölücülükle suçlayarak vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini, aksi takdirde vatanın bütünlüğünün önlenemeyeceğini savunan Cübbeli, bu tezi durup dururken ortaya atmadı elbette.
Kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün sadece bu sözleri değil, birçok konuşması da özelikle dindar Kürtleri de rahatsız ediyor.
Sadece Kürtler değil, Saadet Partisi de Cübbeli Ahmet’in sözlerine tepki gösterirken ‘Cübbesini çıkarırsa bir daha başkasını aldatamaz’ açıklamasında bulunuyor.
Kendisini dindar ve âlim sayan, din uğruna cübbe giyen, sakal bırakan, sarık bağlayanlar, sözlerine dikkat etmelidir.
Kalkmış insanları ötekileştiriyor, vatandaşın siyasi düşüncesinden dolayı vatandaşların öz vatanından kovulması gerektiğini söylüyor.
HDP’ye oy veren 6 milyon ve ailesi de hesaba katıldığında iddia edildiği gibi 15 milyon insanın vatandaşlıktan çıkarılmasını savunmanın dindarlıkla ilgisi olamaz.
Bazı çevrelere şirin görünmeye çalışan bu tipler yüzünden toplum da Kürtlere karşı nefret dilini kullanıyor.
Genelde bu tarza başvuranlar, Kürtlere saldırarak kendilerini gündemde tutmak, işledikleri suçlarının ve günahlarının üstünü örtmek için bu yola başvuruyorlar.
Acaba Cübbeli de bu yola başvuranların arasına mı katıldı?
Cübbeli son zamanlarda tuhaf tuhaf söylemlerde bulunuyor.
“En çok salâvat getiren huriyi alır” gibi çıkışı da bunlardan biridir.
Son zamanlarda ne zaman ne diyeceği belli olmuyor.
Kürtler ile ilgili son çıkışı ile de epeyce gündemde kalmayı başardı
Kaldı ki seçimlerde sandığa oyunu atan her vatandaşın kime oy verdiğini perde arkasında sadece kişinin kendisi bilir.
Bu gün seçim olsa HDP’nin kalesi olarak görülen yerlerde bile en az yüzde 30 oranında diğer siyasi partilere oy çıkacaktır.
Cübbeli ve onun gibi düşünenler HDP’ye oy veren ve vermeyen nasıl birbirinden ayrıt edilecekler, onu merak ediyorum.
Bu yaklaşımla aslında HDP değil Kürtlerin kast edildiği ihtimali daha baskın görünüyor.
Gerçek mümine yakışan, insanları inancından, düşüncelerinden ve fikrinden dolayı ötekileştirmeden saygı duymasıdır.
Her insanın kendi inancını, kültürünü ve düşüncesini yaşatma hakkı vardır.
Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı anayasamızda bile var.
Cübbeli bu yaklaşımı ile insanların özgürlüklerinin kısıtlamasını da savunuyor.
Kendisini dindar kategorisinde gösterdiği için İslamiyet’e de zarar veriyor.
Her siyasi parti görevlisi ve yetkilisi yanlış yapabilir, suç işleyebilir.
Bu konuda yargı gereğini yapar.
Suç işleyen siyasiler ve kanunlara aykırı davrananlar cezalandırılır.
HDP’nin düşüncesini ve hareketlerini beğenmezsiniz, siyasetçi olursunuz olmazsınız fark etmez, ifade özgürlüğü hakkınızı kullanarak HDP’ye oy vermeyin demek sizin hakkınızdır.
HDP veya benimsemediğiniz herhangi bir siyasi partiye oy verilmemesi için demokratik yollarla varınızı yokunuzu ortaya koyup insanları ikna etmeye çalışabilirsiniz, ona da eyvallah.
Ancak Cübbeli’nin söylediği sözler öyle yabana atılacak sözler değildir.
HDP’ye oy verenlerin kim olduğu alınlarında yazılmadığına göre, Cübbeli, kötü Kürt yaklaşımı ile tüm Kürtleri kategorize ederek dışlıyor adeta.
İşte bu yaklaşımdan dolayı birçok Kürt, Cübbeli’ye kırgın ve tepkilidir.