MAHALLE, KARAKOL İSTER Mİ?

Karakol denince bir soğukluk oluşur, insanlar bir dururlar.

Niye, nasıl, ama…

Herkesin farklı anıları vardır bu hususta, birde 7 bela hüsnü filmi…

Rahmetli Kemal Sunal’ın filmini hepimiz birkaç kez izlemişizdir.

Açıkçası, toplumda çok sevilen yerler değildir karakollar. Lakin yokluğu varlığından daha büyük korkular yaratıyor!

Korkuları kırmak için bazen başka korkuları ezmek gerekiyor.

Bu noktada da Karakolların biraz daha halkla iç içe geçerek, artırılması gerekir.

Bugünkü mevzu Kuyubaşı mevki.

Şehrin akması gereken taraf.

Altyapısı sağlam, zemini uygun, havası temiz, 3 TOKİ yapıldı, dördüncüsü için çalışmalar devam ediyor. Birçok okul eğitime başladı, yeni çevre yolu geçti, üniversite de o tarafta ama yeterince gelişim göstermiyor ve ilgi görmüyor!

Bunun mutlaka çok farklı sebepleri vardır ama güvenlik bunların en önemlisi.

Şehirden uzak olduğu için hırsız ve uğursuzlar çok rahat hareket edebiliyor.

Eskiden jandarma bölgesiydi. Polis giremiyor, jandarmada her yere yetişemiyordu.

Şimdi polis bölgesi oldu ama bu kez de polis yetişemiyor. Şehrin neredeyse yarısına bakan 10 Nisan polis karakolu, oraya devriye atabiliyor mu bilmiyorum!

Orada cirit atan hırsız ve uğursuzu rahatsız edebiliyor mu?

Bunun içinde insanlar, şehirleşmeye en uygun yer olan bu mıntıkaya gelmek istemiyor. Çünkü korkuyor, çünkü ürküyor, çünkü korkmakta haklı…

10 Nisan polis karakolunun oraya yetişmesi ise imkansız.

Personel ve aracı bırakın, alana bakarsanız ne demek istediğimiz anlarsınız. (Petrolkent, Çamlıca, İluh, Yeşiltepe, Karşıyaka, Hürriyet, Seyitler...)

Bence Kuyubaşı toki, Emekli toki ve Koçerler TOKİ’nin tam ortasına üçüne de hizmet verebilecek ve bölgedeki güvenlik zafiyetini giderecek bir karakol şart.

Karakol olsa ve işlevini tam olarak yerine getirip, çevre yolları sokak araları ve metruk alanlarda ki hırsız uğursuzu kovup evlerin güvenliğini sağlasa, bakın nasıl gelişiyor bu taraf.

Bakın nasıl kurtuluyor bu şehir bataklıktan.

Hastane de oraya yakın bir yere kurulmalıydı.

Şehrin tıkandığı, hava sirkülasyonun olmadığı zeminin gevşek olduğu, tarım arazisi olarak kullanılan kısmen bataklık alanlardan uzak durulmalı artık.

Dışarı açılmalı şehir.

Yüksek yerlere, havadar yerlere, temiz yerlere, planlı şekilde, yeşillendirerek, sosyal donatıları tamamlayarak, güvenliği sağlayarak…

Bir gün devletten karakol isteyeceğim hayatta aklıma gelmezdi. Ama istiyorum işte.

Oradaki hırsızı, uğursuzu kovmak için net olarak karakol istiyorum, polis istiyorum, bekçi istiyorum.

Bu herkese kazandıracak, belki de şehir boğulmaktan kurtulacak.

Daha yaşanabilir bir şehir dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ