MAL MAL BAKMA SANATI!

Kendilerini lider olarak gören birileri, “suyun karşısına geçecekler, siz de mal mal bakacaksınız” demişti.

Geçecekler dedikleri, dünyanın en vahşi örgütü olan ABD’nin açıktan paralı askeri, Daeş’in gizli müttefiki olan Ypg idi.

Söylenen bu sözü derinlemesine analiz ettiğimizde, söyleyenin derinlik ölçüsünün oldukça sığ olduğunu görürüz.

Birincisi bunu söyleyenin tarih dersi zayıf.

İkincisi had sınırları üst limitten ihlal edilmiş.

Üçüncüsü, yazık çok yazık!

10 Bin km öteden gelip yeni sınırları belirlemeye çalışan dünyanın en vahşi ve namusuz yaratıklarının gazına gelip, kendi insanına mal demek, bunu sırıtarak kameralara söylemek, neyin göstergesiydi?

Çok geçmedi, söyleyenin sudan geçmeden sesi kısıldı.

O çok güvendiği birileri, onun sesini tedavi edemedi. Ama sesi kısılmadan önce dediği gibi paralı askerler suyun karşısına geçti.

Geçiş esnasında bakıyorduk!

Ama mal mal değil!

Bu mallar nelerine güvenip geçiyorlar diyorduk.

Güvendiklerinin, bugüne kadar kendine güvenen herkesi yarı yolda bıraktığını biliyorduk.

Bırakmasa bile bu topraklarda bize artistlik yapan her artistin sonunu biliyorduk!

Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz.

Kimin mal, kimin hamal olduğunu!

Tarih tekerrürden ibarettir.

Hak ile batılın kavgası nettir!

Muğlak olan, arada alınıp satılan zevattır!

Dolar parasıyla alınıp satılan her şey maldır.

Bu noktadan bakınca da mallar ortaya saçılıyor!

Bayraklarla örtülmeye çalışılan mallıklar çarşaf çarşaf yayınlanıyor.

Tüm haçlı dünyası salya sümük ağlıyor.

10 Binlerce çocuk katledilirken, 100 binlercesi yetim ve öksüz kalırken, evler yıkılıp siviller katliama uğrarken, ibadethaneler bombalanıp, namuslar kirletilirken susan “Denniyet dünyası” üç beş bin eli kanlı militan öldürüldü diye ağlıyor.

Daha çook ağlayacaksınız.

Ağladığınıza göre demek ki doğru yoldayız.

Gaz ve silah verdiğiniz gibi askerde verin, satmayın çocuklarınızı, gelin onlarla birlikte savaşın.

Gönderdiğiniz numunelerinizi tabutlarla geri gönderdiğimiz gibi askerlerinizi de toplu kargolarla size geri gönderelim.

Bizim sizinle olan problemimiz belli zaten.

Bunda sıkıntı yok.

Sizin açıktan cesaretiniz yok, taşeron kullanıyorsunuz!

Buna da eyvallah.

Bizim problemimiz içimizdeki İrlandalılar!

Ve galiba son zamanlarda bu İrlandalıların durumu hiç de iyi değil.

Tüm kabloları yırtılmış, panolara dağılmış, ocaklarına ataşlar salınmış…

Yakında taşeronlar aradan çekilecek, asıl müteahhitle yüzleşeceğiz.

Kabil’den Karun’a, Nemrut’a, Ebu Cehil’e kadar tüm zalimleri yutan bu toprakların istediği son zalimleri de ona sunacağız.

Bu topraklar çok kan içti. Ama hiçbir zalim çok uzun yaşamadı üzerinde.

Kanla balçıklaşan bu topraklar çok çabuk ayak kaydırır. Burada uzun süre yaşayanlar bilir ama gelip geçici olanlar bakıp kanarlar. Altına bakmak isterlerken de kayar giderler…

Gidecekler, o zalimlerde tüm zalimler gibi çekip gidecekler, yerin altında binlerce leşlerini bırakıp gidecekler. Birileri de arkadan mal mal bakacak!

Benim tavsiyem, mal durumuna düşmeyin.

Düştüğünüz yeter, döktüğünüz kan yeter, sattığınız değerler yeter!

Haçlı bayrağı çekip, Müslüman evlatlarını Müslümanlarla savaştıranlar, siz mal bile değilsiniz bence. Lafımı geri alıyorum!

Xain mo iflah!

İnsanların dinini, dilini, tarihini, dostunu, düşmanını iyi bildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ