- 01-03-2021 18:22
- 8520
Hiper, Süper, Ultra, Gross, Mega adı altında habire mağaza ve marketler açılıyor şehrimizde.
Bu marketlerin en büyük özelliği, tüketim çılgınlığı alışkanlığını toplumda yaygınlaştırmaları ve küçük esnafı yok etmeleridir.
Şehrin en ücra köşesinde bu marketler şubeler açmaya başladı.
Günden güne çoğalan alışveriş merkezleri ve süpermarketlerde yok yok, ne ararsan var maşallah.
Yeter ki cebinde bir kredi kartın veya paran olsun.
Markete girdin mi mutlaka seni alışveriş yapmaya cezp edecek bir şeyler buluyorsun.
Tabi bir de tüketiciyi marketlere yönlendiren bir sürü tanıtım ve teşvik edici yol ve yöntemler var.
Hangi haber sitesini açarsan haberden önce önüne çıkan AVM ve marketlerin sözde kampanyalarıyla karşılaşırsın.
Açık hava reklâmcılığında da nereye bakarsan bu marketlerin indirim müjdeleri ile karşılaşıyorsun.
Bunca reklâm, farklı çeşit, ister istemez bu ürünleri satın almaya teşvik ediyor.
İşin en can alıcı yönü ise ortada bir haksız rekabetin olması.
Büyük marketlerle rekabet etmeyen küçük esnaflardan kepek kapatanlara her gün yenisi ekleniyor.
Kimse büyük marketlerin hızını kesemiyor.
Tüketici dahil herkes onlara fayda sağlıyor.
Onlar ise onlarca hile ile müşteriyi uyutuyor.
Marketler resmen tüketici ile oyun oynuyor.
Mesela siz hiçbir zaman bir marketin girişinde ekmek ve hamur işlerinin satıldığı bir tezgâh gördünüz mü?
Meyve ve sebze rafları hemen hemen hepsinde ya dışarıda ya kapıda değil mi?
Hiç merak ettiniz mi benzer ürünün neden birinin fiyatı yüksek, diğerinin ise ondan daha düşük olduğunu?
Marketin çıkış noktasına konulan kasaya gitmek için tüm marketi size neden gezdirdiklerini düşündünüz mü hiç?
Genelde fırsat ürünü diye sunulan ürünler hep en ön kısımda gösterilir, tuhaf değil mi?
Ekmek, süt, yumurta gibi temel ihtiyaçlar, market içerisinde neden birbirinden farklı yerlere konulmaktadır?
Tüm marketlerde neden yüksek sesli müzik yayını yapılır?
İşte bütün bu soruların cevabı aslında birdir.
Müşteriye diledikleri ürünü diledikleri fiyata satma çabasıdır.
Marketlerin bir kısmı daha fazla kazanç elde etme adına farklı hilelere de başvuruyor.
Mesela bazı marketlerde broşür ve raf fiyatında yazılan etiket ile kasadaki fiyat bir birini tutmuyor.
Çoğu kişi alışveriş esnasında birden çok ürün aldığı için alış-veriş fişlerini kontrol etmiyor veya etse bile raftaki etiket fiyatı aklında kalmıyor.
Ancak bazı dikkatli müşteriler bu hileyi fark edip itirazda bulununca suçu personele atıp raf etiketini değiştirmeyi unuttuklarını söyleyip geçiştiriyorlar.
Oysa ortada resmen bir hile var.
Tüketici de göz göre göre bu hileyi yutuyor.
Son hafta içerisinde etiket fiyatı ve kasa fiyatı arasındaki farkla ilgili ciddi manada şikâyetler gelmeye başladı.
Üst üste gelen zamlar yetmiyormuş gibi bir de kasa zammı ekleniyor, sessiz sedasız bir şekilde.
Tüketicileri bazı marketlerin bu hilesine karşı buradan uyarma gereği duyuyorum.
Lütfen, raf fiyatını aklınızda tutun ve her seferinde fişinizi aldıktan sonra teker teker kontrol edin.
En önemlisi de sağlıksız ürün satanları hile yapanları da deşifre edin, hatta fotoğrafını çekip tüketici hakları masasına şikâyet edin.
Her şartta ve koşulda hakkınızı arayın ve kimseye hakkınızı yedirmeyin.
Hakkınızı koyamayacaksınız başkasından da bu davranışı bekleyemezsiniz.
Bireysel çıkarlarınızı koruyamayacak durumda geldiyseniz vay halinize?