MEDENİYETİNİZ BATSIN!

Kitap fuarında birçok okuyucu ile yüz yüze görüşme imkânı bulduk.

Bu okuyuculardan bazılarını filozofları incelemiş ve felsefeyi düstur haline getirmiş olarak gördük.

Okuyuculardan veya kitapsever dediğimiz kişilerden biri “Yunan Site Devletlerinin yaşantısını günümüze indirgeyemez miyiz? “ diye bir sorusu olmuştu.

Ben de dedim ki; hangisini indirgeyelim? Platon’un kadını meta olarak görme anlayışını mı? Yoksa Fenike masalı ile insanları “Kast örgütü” olarak tasnif etmesini mi?

Aristo’nun Demokrasiye inanmayıp, Aristokrasi yönetimini benimsemesini mi? Dedim. Yunan Site Devletlerindeki Kölelerin meta olarak kullanılmasının neresi tasvip edilebilir?

Metek diye tabir edilen yabancıların kötü işlerde çalıştırılmaları, temel haklara sahip olmamaları ve yurttaşların her türlü hakka sahip olması bir medeniyet olarak tanımlanabilir mi?

Peki, Yunan Site Devletlerinden sonra gelen Roma İmparatorluğunun Patria Potestas denilen Baba egemenliğine ne demeli?

Baba egemenliğinde; mülkiyet hakkı, yönetim hakkı, seçme ve seçilme hakkı bulunurken baba’nın egemenliği altında olan çocukların, gelinlerin, kızların, oğulların vs hiçbir hakkı yoktu.

İster Antik Yunan Site Devletleri, ister Roma İmparatorluğu, ister Feodal dönem, ister Monarşi dönemleri olsun hepsinde kölelik vardı ve haklar azınlıklara verilmişti.

Bu tür yönetimler ve Devletlerin hangi yönleri indirgenmek istenebilir ki? Ya da hangi özellikleri tercih edilebilir ki?

Eğer günümüze indirgenmesi gereken bir medeniyet varsa o da İslam medeniyeti olmalıdır. Mesela Asrısaadet devri dediğimiz Peygamberimiz devri medeniyet olarak günümüze örneklik olarak indirgenebilir.

Asrı Saadette, kölelerin özgürlüklerine kavuşmaları her türlü hakları Mekke devrinin yöneticileri ile aynı düzeyde almaları yeterince örneklik teşkil etmez mi?

Peki, sorarım size “Medine Vesikası” toplumsal yaşamın kurallarının düzenlendiği en güzel rol model bir anayasa değil midir?

Farklı kültürlerin, farklı inançların, ihtilaflı kavimlerin birbirlerini kabul ettikleri ve huzurlu bir yaşam sürdükleri bir ortamın oluşturulduğu Medine Site Devleti örnek alınması gerekmez mi?

Medeniyet yaşanmış ise Asrısaadette yaşanmıştır. Medeniyet yaşanmış ise Endülüs ile yaşanmıştır. Medeniyet yaşanmış ise diri gömülen kız çocuklarını omuza çıkaran Peygamberin devrinde yaşanmıştır.

Medeniyet ne Yunan Site Devletlerinde ne Roma İmparatorluğunda ne Ortaçağ Engisizyon mahkemelerinin karanlık devrinde ne de kan ve gözyaşı üzerine kurulu Avrupa Birliği Ülkelerinde…

Eğer bunları medeniyet sayıyorsanız, o halde medeniyetiniz batsın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ