- 21-10-2014 19:44
- 106
Sayın Vali ve yardımcılarına, İl Milli Eğitim Müdürü ve yardımcılarına tek bir soru sormak istiyorum memurunuz vatandaşın bir sorusuna deliriyor, bağırıp çağırıyor, bununla da yetinmeyip üstüne yürüyüp kovmaktan beter ediyorsa bu memleketin hali ne olur.
Bu memlekette 300’e yakın dernek arasında samimiyetinden çabasından şüphelenmeyeceğiniz derneklerin başında gelir DOSEM.
300’e yakın dernek arasında toplumda kimsenin aklına gelmeyen ve unutulmuş dezavantajlı bir grubu down sendromlu çocukları hatırlayıp onlar için okul açan sergi yapan onları gezilere pikniklere götüren sanat eğitimi veren, bununla yetinmeyip o çocukların ailelerini ve bütün bir Batman halkını ailelerini bilinçlendirmeye tek dernek DOSEM’dir.
Birçoğu proje yoluyla devletten finans hortumlamak maksadıyla açılan ve bunu iyi de beceren dernekler arasında kendi kaynaklarıyla, üyelerinin katkılarıyla ayakta durmaya çalışan derneklerin başında yine DOSEM gelir.
Gelin görün ki Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde kendini bilmez bir memurdan vermesi gereken bir yazılı cevabı alamayıp üstüne bir de tehditlere maruz kalan, olabilecek en kaba en hayvanca şekliyle azarlanıp geri çevrilen dernek de DOSEM oldu.
DOSEM (Down Sendromlu Melekler Derneği) Türkiye’de down sendromlu çocuklara özel açılmış tek okul iken ve Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren DOSEM’e daha özverili davranması ve yardımcı olması gerekirken bakın neler oluyor.
DOSEM Erasmus Plus projelerinden biri kapsamında 4 down sendromlu çocuğu çeşitli etkinliklere katılmak için Hollanda Amsterdam’a götürmeye hazırlanıyor. Haliyle sorumlu olduğu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Özel Eğitim biriminden okulunun öğrencisi bu çocukları bu etkinliklere götürmek için olur talebinde bulunuyor.
Olur, talebinin cevabını sormak için birime giden DOSEM Kurucu Başkanı M. Emin Baş Özel Eğitim ve Özel Öğretim biriminde Rauf Yürük adlı memur tarafından azarlanıyor ve kovulmaya çalışılıyor.
Rauf Yürük adlı memur DOSEM Müdürü Baş’a bağırmakla da yetinmeyip Baş’ın üstüne yürüyor tehdit ediyor. “Bu benim işim değil. Çık odadan. Seni burada görmek istemiyorum. Beni deli ediyorsun.” Diyebilecek kadar arsızlaşabiliyor.
Bütün mesele DOSEM müdürünün okulunun kayıtlı öğrencilerini Amsterdam’a bir etkinlik kapsamında götürebilmek için Milli Eğitim üzerinden Valilik oluru almaya çalışması ve bu talebin cevabını sorması.
Memurumuzu deli eden hakaret ettiren ve DOSEM müdürünün üstüne yürütüp celallendiren yapması gereken görevi.
Neyse ki Milli Eğitim Müdürlüğü’nde bütün memurlar aynı değil. Delirmek için sebep aranan memurumuzun oda arkadaşlarınca da savunulup kollanması da bir başka vahim durumken, sağ olsun diğer odalardan memurların ve hatta söz konusu birimin bağlı olduğu Şube Müdürünün özverili sağduyulu davranışıyla DOSEM müdürüne yardımcı olunmaya çalışılmış.
DOSEM Müdürü Emin Bey yaşadığı durumu, muhattap kaldığı arsızlığı bir dilekçeyle İl Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet edince ne olmuş dersiniz. Emin Bey birim şefi tarafından telefonla aranarak şikayetinden vazgeçirilmeye çalışılmış olur izninin çıktığından bile haberi yokken bu olabilecek bir şey değil demiş. Üstüne de eklemiş, söz konusu bir soruşturma açılırsa, oda arkadaşları olarak (delirme heveslisi) memurun lehine, kendisinin aleyhine ifade vereceklerini belirterek araya bir başka dernek yöneticisini ricacı yapmışlar.
Yani bildiğiniz söz konusu edepsizlik ahbap çavuş ilişkileri içerisinde sümen altı edilmeye ve üstü örtülmeye çalışılıyor.
Bu örneklerin artmasını istemiyor benzerlerinin azalmasına çabalıyorsak buyurun, bunu vatandaşın yanında olmakla gösterin ve bir memurun vatandaşı azarlayıp üstüne yürümesinin hesabını sorun.