Tarih boyunca putlar olmuştur. İnsanlar gerek korunmak, gerekse menfaatlenmek için tapınmaya ihtiyaç duymuşlardır.
Kimi zaman; korktukları veya sakındıkları şeylere tapınmışlardır. Dileklerini gerçekleştirme isteği ile yapılan tapınma da başka bir tapınma şekli olmuştur.
İnsanlar kendi elleri ile yaptıkları; taştan ve/veya tahtadan putlara tapınarak mutmain olmuşlardır. Elleri ile yaptıkları putlara yine elleri ile kestikleri hayvanları ve en değerli hediyeleri armağan etmişlerdir.
Peygamberler tarihinde de aynı şekilde insanların putlara taptıklarını görüyoruz. Örneğin Hz. İbrahim’in ve Peygamberimizin kendi devirlerindeki putları kırdıklarını ve devirdiklerini Peygamberler tarihinden okuyoruz.
Yaşadığımız döneme gelince İnsanların put tapıcılığının devam ettiğini görüyoruz. İnsanların en çok rağbet ettiği ve fark etmediği tapınma putlarından biri de “Menfaat Putu”dur.
Kapitalizmin tek başına İnsani değerleri yuttuğu bir devirde, Menfaatin başlı başına bir put olarak hüküm sürdüğünü görüyoruz.
Bireysel çıkarların dolayısıyla menfaatlerin her türlü inanç ve ilkenin üzerinde tutulduğu çağımızda menfaat her şeyin üzerinde tutulmaktadır.
Menfaatin en fazla elde edildiği alanlardan biri de Siyaset arenasıdır. Siyaset arenasında top koşturanlara baktığınızda Menfaatin nasıl putlaştırıldığını en bariz şekilde görebilirsiniz.
“Millete hizmet iddiası” ile siyaset sahnesine çıkanların istediklerini elde edemeyince nasıl bir kıvraklık gösterdiklerini, nasıl bir değişime uğradıklarını görüyoruz.
Fırdöndü gibi o partiden öbür partiye, istediklerine kavuşamayınca bir başka partiye geçenlere şahit oluyoruz.
İstedikleri verilmeyince yere göğe sığdıramadıkları Partiye veryansın edenleri, adaylığa kavuşamayanların adaylık alamadıkları partiyi yerin dibine koyduklarını hayretle ve ibretle izliyoruz.
Her ne kadar siyaset arenasında daha fazla görünüyorsa da aslında yaşamın tüm alanında Menfaat tapıcılığına tanık oluyoruz.
Çıkarına uygun olan durumu velev ki, yanlış da olsa doğru görüyor; eğer söz konusu durum menfaat temin edilemeyen bir durum ise velev ki doğru olsun yanlış diyoruz.
En yakın zamanda İlimiz Milli Eğitim Müdürünün bir sebeple görevden alınmasına şahit olduk.
Durumdan menfaatlenen kesim (istisnalar hariç) Milli Eğitim Müdürünün görevden alınmasına karşı çıkarken diğer kesim yani Milli Eğitim Müdürünün müdürlük süresi içinde menfaatlenmeyenler (istisnalar hariç) ise kararın doğru olduğunu ve aslında çok önceden alınması gerektiğini söyledi.
Oysaki Eğitim başarısı yönünden kimse Milli Eğitim Müdürünü değerlendirmedi.
Kısacası kapitalizmin menfaatleri putlaştırdığı çağda hangi fikir ve zikirden olursa olsun insanlar genel itibari ile çıkarlarına göre durum değerlendirmesi yapmaktadır.