MESELE İFTAR DEĞİL!

İftar, Ramazan’ın konuşulması gereken başlıklarından sadece biridir.
Belki de çok arka sıralardan bir başlıktır.
Asıl konuşulması gereken başlık, Ramazan’ın ruhudur!
Ne diyor Ramazan, açı anlayın, açlığı anlayın, paranın her şey olmadığını anlayın…
Ne diyor Ramazan, bölüşmeyi öğrenin, paylaşmayı öğrenin, kardeşliği öğrenin…
Biz ne yapıyoruz, açlık için kavga ediyoruz, bölüşmek için kavga ediyoruz, kardeşlik için kardeşlerimizle kavga ediyoruz!
Biz bu işi berbat ediyoruz!
Sonrada, nerede o eski Ramazanlar diye iç geçiriyoruz.
Ramazan burada, sadece ruhu kaçmış, kapağı açık unutmuşsunuz!
Tadı 11 ay boyunca damakta kalan Ramazanlarda, sokakta tabaklar birbirine çarpardı, ekmekteki samimiyet kokusuna yansır, sokaklar bu kokuyla yanıp kavrulurdu. 
Ezidi, Süryani, Ermeni, kimse Ramazan’ın ruhuna gölge düşürecek bir harekette bulunmazdı. Mecbur olmadıkları halde kimse onları açıktan yerken görmezdi. 
Çoğu da en az Müslümanlar kadar aç kalırdı.
Farklılık bir ayrılık değil, yakınlık göstergesi olurdu.
Onlar bizi, biz onları anlardık.
Şimdilerde ise Müslüman olduğunu iddia edip elinde bira ile ortaya çıkıp herkes beni anlasın diyen zevat var!
Eyvallah, herkes birbirini anlasın da toplumun değer yargılarına da biraz saygınız olsun.
Biz şehir olarak bu konularda daha şanslıyız. 
Çok şükür, eskisi kadar olmasa da sokaklarımızda tabaklar çarpışıyor, ekmek kokuları yayılıyor, insanlar birbirine saygısızlık etmiyor.
Ancak son günlerde ki şu iftar muhabbeti beni rahatsız ediyor.
İftar vermek, Ramazan'ın ruhuna, kardeşlik hukukuna, İslam'ın güzel ahlakına hizmet etmek demektir.
Bunu kavga aracı yapmak, bu değerlerimizle bağdaşmamaktadır.
Rektör Beyin, şehirdeki bir eksikliği dile getirirken, söylemlerini küllenmiş bir kavganın kıvılcımları ile  soslaması, doğru değildi.
STK’ların aynı üslupla olaya cevap vermesi, yapılan yanlışın tekerrürü oldu.
Belediyenin iftar çadırlarına israf diye yaklaşması ise diğer bir yanlış açıklama oldu.
Tüm halkımıza ve kurumlarımıza, Ramazan'ın ruhu ile hemhal olmayı tavsiye ediyor, şiddet, tehdit ve taciz dilinden uzak durulmasına istirham ediyorum.
Yanlışlar yanlışla değil, doğrulukla, güzellikle, şefkat ve merhametle temizlenir.
Bu zarif duyguların yaşanacağı en uygun zaman dilimi de Ramazan Ayıdır.
Sadece yemeğe içmeye değil, kine, nefrete, düşmanlığa, dünyalık hesaplara, basit kavgalara, kötü sözlere, çirkin yaklaşımlara, ötekileştirmeye, ezmeye, kibre, dünya hırsına da ara verelim. Bedenimizle birlikte ruhumuzu da dinlendirelim. 
Dinlendirelim ki Ramazan da ruhunu yaşasın ve final de oda bizimle birlikte bayram etsin…
İnsanların şu mübarek Ramazan Günü, birbirini kırmak yerine birbirini sevmeyi denediği, kavgaların ve basit hesapların kapatıldığı/ötelendiği, iyiliğin göz için değil kalp için yapıldığı, açlıkların kötü duygularla anlamsızlaştırılmadığı, ruhuna uygun, anlamına yakışır Ramazanlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ