- 20-09-2021 13:54
- 20-09-2021 13:55
- 158
Sonbahar gelince melankolik ruh halimi bu kez bir hüzün kaplar.
Başka bir yol bulamadığım için burada yazdığım yazılara da ruh halim apaçık yansıyor.
Umutsuzluk, yorgunluk ve aşırı duygusallık, her şeyi olduğu gibi yazı yazmayı da zorlaştırıyor.
Ama dediğim gibi, bu kadar dert ve sorun varken yazmamak olmaz.
Bunca sıkıntı ve soruna rağmen halen yazıyor olmak, kolay değil.
Bunları derinden hissetmem, kuşkusuz sonbaharın hesaplaşma zamanı olmasının etkisidir.
Mevsimlerin sonu ve hasat vaktidir sonbahar.
Yaşam döngüsünün tekrarlandığı,
Doğanın kış uykusuna başlamak üzere hazırlık yaptığı,
Yeryüzündeki tüm renklerin bir arada toplanarak müthiş bir görsellik oluşturduğu,
Yeni bir yenilenme için tohumların toprağa döküldüğü,
Şiir için, roman için, güzel bir resim için ilhamın daha çok yoğun olduğu,
Melankoli, aşk ve duygusallığın zirve yaptığı
Ölüm ile doğuşun birlikte gerçekleştiği,
Dökülen yapraklar gibi duyguların da savrulduğu,
Hayat ve doğanın en çok uyum içinde olduğu,
Tüm güzel kokulara yağmur kokusunun eklendiği,
Toprağın en güzel kokusunu atmosfere yaydığı,
Gökyüzüne parıltının yansıdığı,
Pusun ortaya çıktığı, beyaz ve zarif bulutlarla buluştuğu,
Kırlangıç ve leyleklerin, rüzgarı arkasına alarak göçe başladığı,
Altın gibi çekici bir rengin doğa ile buluştuğu mevsimdir.
Ama ben sonbaharlara üzülerek giriyorum hep.
Yapraklar düşmeye başladığında, ağaçlar çıplak kaldığında bir kısmı ölüyor ağaçların.
Ruh halim tam da ağaçlardaki gibi bu mevsimde duygu düşüşü yaşıyor.
Her mevsimin kendine has özellikleri ve güzellikleri vardır.
Tüm mevsimlerin rengini, güzelliklerini içinde barındırdığı için mevsimlerin sultanıdır sonbahar.
Muhteşem renkleri ve havası var.
Güneşin ışıkları, rüzgârın esintisi, yağmurun kokusu bile farklı bir güzellikte yansıyor dünyaya.
İşte bu yüzden sultandır Sonbahar.
Sonbahar sultan, ben ise kırılgan ve melankolik ruh hali ile yorgun ve hüzünlüyüz.
Önümüzde çetin geçecek bir kış var.