- 08-02-2016 18:40
- 15954
Haziran seçimlerinde Allah’ın ve Milli İradenin MHP, CHP ve HDP’ye armağan ettiği % 60’lık oy oranını fırsata çe-vi-re-me-yen, bu tarihi armağanı değerlendiremeyen kilit parti konumundaki MHP ağır bedeller ödemeli. Ödeyeceğe de benziyor. Şartlar şimdilik bu anlamda gelişiyor gibi gözüküyor.
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin bahçesi bağ evi değil de dağ evine dönüşmeli, o bunu hak etti.
Şimdi sormanın tam zamanı;
Neden bir araya gelip Hükümet kuramadınız?
Üstelik ikinci armağan olarak Başbakanlık fırsatı da altın tepsi içinde Sayın Kılıçdaroğlu tarafından zat-ı muhteşemlerinize sunulduğu halde reddettiniz ve bakın ülke ne hale geldi? Gördükleriniz vicdanınızı sızlatmıyor mu?
Milliyetçilik anlayışınız bu mu? Eğer buysa bu nasıl bir Milliyetçilik anlayışıdır?
Hem seçim meydanlarında hesap soracağınızı, sebep ve gerekleriyle birlikte en ince detaylara kadar meydanlarda anlatıp duruyorsunuz hem de ilahi ve milli bir de CHP’nin Başbakanlık armağanlarını reddediyor, ana muhalefet olmayı tercih ediyorsunuz.
PARTİLER SEÇİMLERDE İKTİDARA MI? TALİP OLURLAR YOKSA ANA MUHALEFETE Mİ?
Bu nasıl bir anlayıştır? Kimlere ne şekilde izah edilir, aklım, mantığım almıyor.
Ya bende bir deformasyon var ki anlayamıyorum ya da Devlet Bahçeli hak ettiği bir makam ve koltukta değil. Derhal gereği yapılmalı… Milliyetçilerce nitekim yapmaya da çalışılıyor.
Parti içindeki muhalifler Genel Kurul için mahkemeye başvurdular bile.
500’ü aşkın bir imza listesi ile.
An ve tarih itibariyle MHP’ye tusunami yaşattınız, yaşatmaya da devam ediyorsunuz.
Bu Türklüğe, Milliyetçiliğe, aklıselime, bilime seçmen iradesine reva mı? Yakıştı mı?
Ey Sayın Bahçeli yaptıklarınız ve yapmadıklarınızdan ötürü vicdanınız rahat mı? Bu sorumun cevabını bizzat sizden duymak isterdim.
Bu tarihi ve hayati önem arz eden oluşumu MHP’li tanıdıklarımla siyasi sohbet niteliğinde masaya yatırıp opere ettik, neler duydum neler? Yazamıyorum.
Ahde Vefa diye bir ilke var ve bazı konuşmalar, sohbetler, oluştukları mahalde kalmalı.
İşte onun için özne ve yüklemlere dokunmadan pas geçiyorum. Ama yine de kaçan fırsata üzülüyorum.
Gerçek ve ileri demokrasiyi yakalama trenini kaçırmış olduk.
İşte buna yanmak gerekiyor.
Şimdi gündem “Başkanlık Sistemi”yle çalkalanıp duruyor.
Kış mevsiminde, kışın içinde kışlar yaşatılıyor bu millete. Üstelik milliyetçi olduğunu her fırsatta deklare eden Sayın Devlet Bahçeli’nin kaçırdığı ve dolaylı olarak da olsa AKP’ye sunmuş olduğu armağanlar yüzünden milli iradenin “Hükümet’i Kurun! AKP’yi Muhalefet yaptım!” mesajlarına rağmen yani açıkça ve dürüstçe açık seçik beyan etmek gerekirse Milliyetçi Hareket Partisinin Milliyetçi Genel Başkanı milli iradeyi hiçe saydı.
Milli irade bu partiyi Kasım 2015 seçimlerinde Milli ve Osmanlı tokatları misali vermiş olduğu büyük oy kaybıyla cezalandırdı.
Öfkeyle “Mademki öyle, gel böyle!” dercesine AKP’yi mi iktidar etti yoksa MHP’ye mi ceza verdi bu gizemi yakın gelecek netleştirecek diye düşünüyorum.
En acısı da iktidar olan AKP ne hikmetse muktedir olamıyor çareyi sistem ve parlamentoyu bitirip Başkanlığa geçmekte bulmaya çalışıyor. Bulur mu? Bulmaz mı?
Buna milli irade oylarıyla ve siyasi duruşuyla, kararlarıyla verecek kışın sonu bahardır mevsimsel olarak bekleyip göreceğiz.
Gerçekten Bahar gibi Bahar olacak mı? Olmayacak mı? Bunu hazırlanmakta olan yeni Anayasanın yeni maddeleri gösterecek gibi.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.