Milli Eğitim’den fazlası…

Milli Eğitim’den fazlası…

Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü;

10 bin öğretmen,

5 bin kadar işçi ve memur,

172 bin öğrenci ile 200 bine yakın bir nüfusla kentin en önemli kurumlarından biri.

Başında, en az bir Batmanlı kadar bu kente çalışan bir müdür var.

Milli Eğitim’i sadece okullarda eğitim öğretimi takip eden kurum olarak görmemek gerek.

Hayatımıza dokunan, bu kentin geleceğini hazırlayan bir mekanizme olarak düşünün onu.

Belediyeler nasıl ki yeraltı sistemini kurarken bu kentin fiziki geleceğini şekillendiriyorsa,

Milli Eğitim de bu kentin çocuklarını yetiştirerek bu kentin geleceğine şekil veriyor, böyle bakıyorum olaya.

Bu yüzden Batman’da en yakından takip ettiğim kurumların başında gelir Milli Eğitim.

Nasıl çalıştığıyla, neler yaptığıyla ilgilenirim.

Sık sık okulları gezer, öğretmen ve öğrencilerle tanışıp sohbet ederken ve okulların tanıtımını yaparken de aslında bu sorumlulukla hareket ederim.

Bu kadar yakından takip ettiğim bu kurumun, deprem sürecinde gösterdiği olağanüstü tempoyu yazmamak haksızlık olur dedim, gazete sayfalarını şöyle bir taradım.

6 Şubat depremiyle birlikte başladı o olağanüstü çalışma.

Deprem nedeniyle hayatların söndüğü 10 kente, öğretmen, öğrenci ve velilerin desteğiyle tırlarca yardım gönderdi Batman İl Milli Eğitim.

Böyle bir felakette sorumluluk alması önemliydi, takdir ettim.

Deprem bölgesinde görev yapan kadın öğretmenler aradı;

Bizi burada insanların dualarını alırken görmenizi çok isterdik Türkan Hanım” dediklerinde gururlandım tabi.

Malabadi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin işlettiği Belediye Halk Ekmek Fırını, günlük 60 bin ekmeği depremzedeler için üretti.

Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden bir ekip, Gaziantep İslâhiye’de 10 bin kişiye hizmet verecek kapasitede bir seyyar mutfak kurdu ve o kazanlar, deprem mağduru insanlar için kaynadı.

Meslek liseleri üç birliği yaptı. Gönüllü öğretmen ve öğrenciler, deprem bölgesi için soba, barınma çadırı, seyyar tuvalet ve su deposu üretmeye başladı, düşünsenize günde 300 soba, adeta bir fabrika gibi…

Milli Eğitim Müdürlüğü Arama ve Kurtarma Birimi (AKUB) Ekibi, deprem bölgelerinde arama kurtarma çalışmalarına katıldı, kim bilir kaç canı kurtardı…

Kurum, Kahramanmaraş'ın Göksun İlçesinde konteynır sınıflarını kurdu, öğrencilerin eğitimini devam ettirdi. Çünkü deprem felaketi de gösterdi ki eğitim, her şeyin başıydı.

Kurumun çağrısından sonra tam 2 bin öğretmen, deprem bölgesinde gönüllü çalışmak üzere müracaat yaptı, bunlardan 200’ü o bölgeye gönderildi.

Gönüllü rehber öğretmenlerimiz, deprem bölgesine adeta yeniden hayat verdi. Çünkü o bölgede çocukların moral ve motivasyonu en az ekmek, su kadar önemliydi.

Deprem bölgesinde sınava girecek olan 8 ve 12. sınıf öğrencileri için de sahada çalıştı öğretmenler. Çocuklar, derslerinden geri kalmamalıydı, tabi…

Sadece Mili Eğitim’iyle değil aslında, tüm sivil toplum kuruluşları, kurumları, tüm duyarlı halkıyla her ihtiyaç duyulduğunda ‘ben buradayım’ demeyi gayet iyi biliyor Batman.

Gurur duyulacak bir memleketimiz var.

Yaşa sen Batman…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ