Minik komşumuz serçeler

Minik komşumuz serçeler

Bizim ev, küçücük bir parka bakıyor.

Bu minnacık yeşil alan beton olmasın diye az mücadele vermedik.

Belediye yıllar önce satmaya ve takasa niyetlenince etten duvar ördük, bin metreyi bulmayan bu alan etrafında.

İmece usulü ile parka dönüştürdük.

Parka dönüştükten sonra da betonlaştırma hesapları bitmedi.

Bu kez taziye evine dönüştürülmesi için girişimler oldu.

Bu girişimleri de püskürttük.

Bu parkı insanlardan daha çok diğer canlılar mesken ediniyor.

GAP mahallesindeki bu park yüksek binaların içerisinde kuşların, sokak hayvanların ve çocukların nefes aldığı tek yer.

Gece olunca herkes evine, yuvasına dağılır.

Parkta sadece minik serçe kuşlar geceler.

Sabah ezanı ile koru halinde ötmeye başlarlar.

Sesleri bütün mahalleye yayılır.

Sabah namazına kalkan yaşlı komşumuz her gün olduğu gibi, ilk işi parkaların bitişiğindeki kafenin çatsına kuşlar için yem bırakmak olur.

Serçelere kumrular da eşlik eder.

Gün aydınlanınca serçeler şehre yayılır.

Parkımıza Serçe ismi verilmiş.

Bu yüzden serçeler en çok bu parkı seviyor.

Şehrin trafiği, gürültüsü, gece yarısı patlayan havai fişekler onları rahatsız etse de  minik komşularımız minnacık parkımızdan ayrılmıyor.

Şehrin kordonu konumundaki Diyarbakır Caddesi az ötemizde, kuşların çoğu buraya gider.

Kalabalık olmadan kaldırımlardaki kırıntıları toplarlar.

Ağaçların etrafındaki hortumdan damla damla akıp biriken sudan içerler.

Şehrin ilk mahallesi İluh’a hiç gitmezler.

Onlar bile mahalleden ismini alan ve şehri ikiye ayıran kirli suların aktığı derenin kokusunu hiç sevmez.

Sosyete mahallesi olan Site‘yi daha çok seviyorlar.

Sitede konup dinlenecekleri ağaçlar daha çok var, hem kendilerini burada daha güvende hissediyorlar.

Şehrin hızı, ışıkları onları da yoruyor.

Buna rağmen belki de dünyada isimlerinin verildiği tek parkta ayrılmıyorlar.

Sahiplenip güzelleştiriyor minik komşularımız.  

Hem çok alıştık birbirimize.

Onların sesi ve görüntüsü de olmazsa şehrin bu gürültüsüne, bunca beton görünümüne dayanmak imkânsızdı.

İyi ki minik komşularımız serçeler var.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ