- 24-11-2014 20:06
- 150
Kapitalizm ile ilgili birçok yazı yazdım. Bana göre çağımızın en tehlikeli yaşam biçimi Kapitalist yaşam biçimidir. Bu yüzden belki Kapitalizm ile ilgili birçok yazı daha yazacağım. Her ne kadar teorisi diğer “İzm” ler gibi belirgin ve açık değilse de kapitalizm, pratiği ile insan hayatının her anına girmiş durumdadır.
Kapitalizm ister Sosyalist, ister Milliyetçi, ister İslamcı olsun fark etmez herkesi az veya çok etkilemiştir. Hangi düşünceye sahip olursa olsun teorisi ile pratiği farklı insanlara rastlıyoruz. Sosyalist yaşam biçimini savunan bir İnsana bakıyorsunuz ki, Kapitalist yaşam biçimine ayak uyduruyor. İslam’ı ve İslami ilkeleri savunan İnsanların, çıkarlarını korumak için Kapitalizmin çarklarını çok güzel çevirdiğini fark ediyorsunuz.
Sosyalizm’in teoride savunulması, emek harcayanlara emeklerinin karşılığının verilmesini gerektirir. Yaşamın her alanında eşitlik ilkesini savunup ta yaşamın her alanında ayrıcalıklı konum elde edenler Kapitalizmin acımasızlığını ileri seviyeye taşımışlardır. Üretim veya Tüketim sektörünü eline geçirenler emekçinin hakkını vermedikleri gibi emekçileri olabildiğince sömürmüşlerdir.
Üretim ve tüketim sektörünün paralel yürümesi için insanlar yönlendirilmişlerdir. Tüketimin artması için çeşitli araçlar kullanılmıştır. Bunlardan biri de “Moda” denilen ucube kavramdır. Moda kavramının toplum içine yerleşmesi Kapitalizmin topluma hakim olmasını sağlamıştır.
Tüketimin artması için “Moda” denilen kavram ile İnsanlar ihtiyaçları olmadığı halde tüketmişlerdir. “İhtiyaç” kavramı ya anlamsızlaştırılmış ya da içi boşaltılmıştır. Artık insanlar robot haline getirilmiştir. İnsanlar, hazırlanan programa uygun hareket etmek zorundalarmış gibi hareket etmektedirler. İnsanlar, hazırlanan ya da öne sürülen tüketim materyalini irdelemeden kullanmaktadırlar.
Öne sürülüp “Moda” diye tabir edilen ister giysi, ister ev eşyası veya isterse bir araba olsun fark etmez ihtiyaç gözetilmeden iftiharla! Kullanılmıştır. Kimi insanlar maddi sıkıntı içinde olsalar dahi hâşâ sanki Allah’ın emri imiş gibi uygulamışlar ve uygulamaktadırlar. Gerçi Allah’ın emrine bu şekilde uysalar zaten Moda’nın kurbanı olmazlardı.
Zamanın İspanyol Pantolon paçaları, Yakın zamanda kullanılmakta olan uzun ve sivri ayakkabılar, Kumaş perde, store perde,tül perde,geniş yakalı gömlekler,hakim yaka gömlekler,renk değişimi ile Moda olanlar v.s. v.s daha nice şekilsel değişimler ile insanlar birer tüketim canavarı haline getirildi.
Moda kurbanı olanlar; inandıkları değerleri çiğnediler. Onun içindir ki kendileri de Kapitalizm’in birer nesnesi haline gelmiş oldular. Tükettikleri ve değiştirdikleri ile kendilerini üstün kıldılar. Oysa ki, sadece tüketen ve düşünmeyen birer canlı idiler. Neden ihtiyacım olmayanı tüketiyorum sorusunu bile soramayacak hale gelmişler idi.