“İbrahim / içimdeki putları devir/ elindeki baltayla/ kırılan putların yerine/ yenilerini koyan kim..”
Eğer siz Musa iseniz Firavun bulur sizi. Yok değilseniz, Firavunun Veziri Haman olursunuz.
Olursunuz da Firavun Kur’andaki kıssada ya da tarih kitaplarında okuyacağınız bir karakterden fazlası olamaz.
Ve siz de Firavun’un adamlarından gayrısı olamazsınız.
Ne ara bu kadar boşaldınız da bu kadar kolay dolduruşa geliyorsunuz.
Yoksa hep boştunuz da biz mi bilemedik.
Hani nerde o satır satır okuyup tartıştığınız kitaplarınız ve kitaplardan derleyip toplayıp kendinize bayrak ettiğiniz sloganlarınız.
Had bilmez birinin her önüne gelene haddini bildirmeye kalkışmasına nasıl tahammül edebiliyorsunuz, kendinizden saydığınız için midir, yalanına, çalmasına, öldürmesine, sövüp saymasına tahammülünüz hatta daha ötesi şakşakçılığınız.
Siz ne ara Irkçı oldunuz ne ara Kızıl Elma hayaline düştünüz.
Siz ne ara zıvanadan çıkıp kirli bir savaşın cephelerinde bayrak sallar oldunuz.
Siz ne ara Musa’ya sırt çevirip Firavunun adamlarına döndünüz. Siz ne ara hakikati, söylenenle değil de söyleyenle ve hatta söyleyenin makamı ve gücüyle belirler oldunuz?
Cepleriniz dolduğundan, evlerinizin konforu, arabalarınızın lüksü arttığından bu yana mı?
Cepleriniz doldukça evleriniz, kentleriniz, ülkeniz ve bütün bir coğrafyanız zulme rağmen zalimin onca resmiyle dolmaya başladı.
Adamlarına, savaşçılarına döndünüz Firavunun. Eğer siz Musa olsaydınız Firavun bulurdu sizi.
Her şeyi kontrol etmeye yönetmeye hükmetmeye çalışan biri bulurdu. Kendini Allaha adadığı yalanıyla Allaha şirk koşan biri bulurdu sizi.
Hatasız ve kusursuz biri olduğunu sanan ve sizi de buna inandıran, hata yaptığın da Allah’tan af dileyen ama kimseyi en ufak hatasından dolayı affetmeyip boğazlayan Allah’ın rahmetine ipotek koyduğunu sanan bir Firavun bulurdu sizi.
Hakkı ve hakikati tek bilenin kendisi olduğunu sanan biri bulurdu sizi. Kendini, ağız dolusu küfürleriyle hakikatin belirleyicisi sanan ve milleti de inandıran biri bulurdu sizi. Musa olsaydınız, böbürlenen, kibirlenen bir zalim bulurdu sizi.
Kalbi mühürlenmiş, gözleri bağlanmış, güce tapınan bir Firavun bulurdu sizi. Ama yok siz Allah’ın Kuranda.. “Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir. Onlar, ayetlerimizi yalan saymışlardı. Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti. Allah, cezası çetin olandır.” (3/11)
“O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. (Firavun): "O halde siz ne diyorsunuz?" dedi.
(7/110) “Firavuna ve cemaatine. Bunlar Firavunun emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir.”11/97 Dediği Firavunun karşısında Musa değil, Firavunun veziri Haman oldunuz.