- 22-03-2018 22:24
- 34
Onların çoğu Allah’a ortak koşmaksızın iman etmezler (Yusuf suresi 106) Allah’a ait nitelikleri başka varlıklarda da görürler.
Ey dostlar, bu gün toplum olarak, Müslüman kimliğimizle bu ayetle muhatabız. Neye, niçin, neden inandığımızın farkında mıyız? Elimizde dünya ve ahiret hayatının kılavuzu olan Kur’an-ı Kerim olduğu halde biz ne ile imanımızı, hayatımızı sürdürüyoruz. Bunun muhasebesini yapmak zorundayız.
Bu gün gündemin konusu; din anlayışı, yaşantısı nasıl olmalıdır? Bence bu konunun gündeme gelmesi önemli ve sevindiricidir. Hakka, Hakikate talip olanların, hak ve hakikate ulaşmalarına vesile olacaktır inşallah.
Günümüzde Müslüman dünya ya hakim olan; İslam anlayışı ve yaşantısı rivayet dinine dayanmaktadır. Bununda neticesi ortadadır. Müslümanlar; mezhep ve tarikatlara bürünmüştür. Ümmetimin ayrılığında rahmet vardır uyduruk kılıfına sokulmuştur. Birlik ve beraberlik tevhit şuuru ortadan kalkmıştır. Bununda en güzel örneği, günümüzde dünyada öldürülen Müslümanların yüzde 95’i Müslüman’ım diyenler tarafından öldürülmektedir. Buda Müslümanların gerçek halini göstermektedir. Peygamberimizin vefatından altı asır sonra ortaya çıkan mezhepçilik Müslümanlara hâkim olmuş bu durum Müslüman düşmanlarının Müslümanları sevk ve idare etmelerine sebep olmuştur.
Yukarıda mealini verdiğimiz Yusuf suresi 106. Ayet bugün Müslümanların hayat tarzı haline gelmiştir.
Aklı başında Müslüman rivayet dinini bırakarak, dirayet dinini hayat tarzı haline getirmekle dünya ve ahiret saadetine kavuşacaktır. Allah’ın dini hayata hakim olacaktır. Mehmet Akif ne güzel ifade etmiştir.
Doğrudan doğruya Kur’an dan alarak ilhamı.
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı.
Bu veciz ifade biz inananların şiarı olmalıdır. Falan alim şunu söylemiş, filan alim şunu söylemiş, rivayet dini tutum ve davranışlarını bırakıp; Kur’anı Kerim şöyle buyurmaktadır Allahın Rasulü böyle yaşamıştır, tutum ve davranışını hayat tarzı haline getirmeliyiz.
‘De ki ; ey insanlar, İşte Rabbinizden size Hakkı (doğru yolu gösteren kılavuz)geldi. Hidayeti kabul eden kendisi için kabul etmiştir, sapıklık edende kendi aleyhine sapıklık etmiş olur. Ve ben sizin vekiliniz(kefiliniz) değilim.’ Yunus suresi108. Ayeti kerime.
Din adına her bilgi ve hareket Kur’an dan destek almalı ve onunla uyumlu olmak zorundadır. Bütün muhataplar vahyin etkinliği, aydınlığı ve belirleyici konumunu anlamak durumundadırlar. İnanan herkes yüce Allah tarafından kainatın bir kullanma kılavuzu olarak gönderilen ve içerisinde insana gereken her türlü temel değerleri barındıran vahye karşı durumunu ve konumunu belirlemek zorundadır.
‘Ey iman edenler; Allaha boyun eğin ve peygambere iteat edin işlerinizi boşa çıkarmayın.’ Muhammed suresi 33. Ayet. Bu ayeti kerime hayatımızın menşe-i gayesi olmalıdır. Her anımızın hesabını vereceğiz. Bu gerçeği göz ardı ederek hayatımızı idame edersek hüsrana uğrayanlardan oluruz.
Sözün özü Kur’anı Kerim elimizdedir. Kıyamete kadarda tek harfi zayi olmadan korunacağı Allahın garantisi altındadır. Kur’anı kerimi çağa uydurma görüş ve düşüncesi yanlıştır. Çağı Kur’anı Kerime uydurmakla Müslüman mükelleftir. İnananın her anı yaşayan Kur’an olmalıdır. Dirayet dini hayatımıza hakim olmalıdır. İki yol vardır ya İman, ya inkar. Üçüncüsü yoktur. Yüce Rabbimiz İnsan suresi 3. Ayette şöyle buyurmaktadır ‘Muhakkak ki insanoğluna yolu gösteren biziz. Ya şükreden olur yada nankör.’ Allah c.c. cümlemizi hayatını imanına şahit kılanlardan eylesin. AMİN