Müzik dinlenmeli

Müzik dinlenmeli

Bu sorudan önce insan neden şarkıdan ya da müzikten etkilenir diye cevaplayalım.

Herhangi bir şarkı düşünün; içinde geçen cümleler, sözcükler ve onların anlamlarını düşününce hissettirmeye çalıştığı duyguları da düşünmüyor muyuz? Müzik fon olsa da insanı duygulara sürüklüyor. Sevinç hüzün gurur gibi…

Üzgün olduğunuz vakit bir şarkı açıp onula paylaşıyoruz mutsuzluğumuzu. Mutluyken de sevincimizi paylaşıyoruz.  Ders çalışırken odaklanmak için. Stresliyken rahatlamak için. Temizlik yaparken vaktinizi güzelleştirmek için.  Yemek yerken bize eşlik etmesi için. Öfkeliyken sakinleşmek için. Hastayken sabretmek için.  Uykuya dalmak için… Kısacası her anımıza her modumuza ortak edebileceğimiz en iyi hayat damarı müziktir. Bu yüzden müzikten etkilenmemek imkânsız.

Müziğin olmadığı bir yaşam düşünsenize! Tabi ki bu düşünülemez.  Şarkının insanı etkilemediği bir alan yoktur.

Bir başka alanda ise müziğin, özellikle beynin işleyişi konusunda çok olumlu etkileri vardır. Şöyle ki; Müzik dinlerken beyine giden oksijen ve kan miktarı artığı için müzik beyni uyarır ve harekete geçirir. Karmaşık fikirleri çözer. İlham verir ve yaratıcılığı artırır. Müzikteki ritim insanın rahatlamasını ve stresini atmasını sağlar aynı zamanda betimleme yapmaya yardım eder. Şarkıdaki sözcükler zihinde canlandırma yapar.

Peki ya şarkının ilk bulunduğu tarihi daha önce hiç merak ettiniz mi?

Ya da ilk müziği, şarkı sözlerini? 

Atalarımız ellerini çırparak ritmik müzik elde etmiş olabilirler. El çırpma da büyük olasılıkla erken müzik enstrümanlarının doğuşuna ön ayak olmuştu. Taşları veya sopaları birbirine vurduğunda ritm elde edebildiğini gören hangi atamızsa, muhtemelen çok şaşırmış ve sevinmiştir.

İlk müzik enstrümanlarının çoğunun ahşap, kamış gibi yumuşak ve aynı zamanda dayanıksız malzemelerden yapılmış olduğu kanaatindeyim. Ya da atalarımız mağarada yaşarken seslerinin yankılarından ritim yaptılar kim bilir?

Tabi ki ilk şarkının, onun sözlerinin ve ilk müzik ritminin nasıl olduğunu bilmemiz mümkün değil.

Fakat müziğin çok eskilere uzandığı, ilk insanlardan itibaren bizimle olduğu anlaşılıyor. Peki, nasıl devamı geldi?  Pek çok nedeni olabilir. Mesela dans. İlk dansçıların müziğin eşliğine ihtiyaç duyup duymadıklarını bilmiyoruz. Ya da insanların ritmik hareketlerine neden olan şeyin müzik olup olmadığını…

Belki de haberleşme için yaptıklarında ortaya çıktı?

Belki de dini törenlerde ya da cenaze törenlerinde ortaya çıktı kim bilir?

Nedeni ne olursa olsun, müzik insanları bir araya getirme potansiyeline sahipti, bu bir gerçek. Montagu’nun ifadesiyle, “Anne ve çocuğunu birleştirdiği gibi, insanları da bir araya getiriyordu müzik.”  

Birçok alanda kullanılan müzik biliyoruz ki insanların vazgeçilmez hayat damarı.  Savaşlarda, barışlarda marş olarak çalındığı gibi insanları çeşitli konularda hipnoz etmek içinde kullanılıyor. 

Hipnoz demişken bu yönden düşündünüz mü hiç?

Müzik rahatlama ve meditasyon için kullanıldığı zaman etkisini çok daha derin hissedebilirsiniz.

Bir de uyumak ve ruhsal karmaşıklığı atlatmak için en iyi yol tabi ki müziktir. 

Tedavi için de kullanıldığını duydunuz mu? Müzikoterapi!

Kalp, beyin ve psikoloji alanında kullanılıyor. Alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde de kullanıldığını duymuştum.

Kısacası müzik ve şarkı henüz çok rağbet görmese de tedavide çok önemli bir yere sahip. Müzik, tam olarak sağlık alanında yaygınlaşmadığından müzik ile tedavi edilen hastalıkları araştırmanızı öneriyorum.

İşte müzik hakkında düşününce aslında hayatımızla bir bütün olduğunu gördük.  Şüphesiz ki en huzurlu müzik annemizin başımızı okşayarak bize mırıldandığı o eşsiz ritimdir. 

Sizin etkilendiğiniz bir müzik ya da şarkı var mı? Yaşamış olduğunuz o an da duyduğunuz bir şarkı sizi derinden etkilemiş olabilir. Ve o şarkıyı başka bir yerde ve zamanda duyduğunuzda tekrar aynı duyguları ve o anı yaşayacağınıza eminim. 

Şimdi sizi en çok etkileyen o şarkıyı açıp etkilendiğiniz o ana dönün ve her zaman dinlediğiniz müziğin tadını çıkarın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ