- 31-07-2024 16:22
- 31-07-2024 16:23
- 2434
Batman-Beşiri yolunda meydana gelen feci trafik kazasında yaşamını yitiren 4 insanın kanı henüz kurumadı.
Hâlâ taziye devam ediyor.
Acı ve gözyaşı dinmedi.
Bu insanlar neden bu kazaya maruz kaldı?
Neden defalarca bu yolda kazalar yaşandı, bunlar enine boyuna tartışılması gerekir.
Büyük ihmallerin olduğu yolda gerekli trafik önlemlerinin alınmaması kimin suçu?
Yol boyunca mantar gibi türeyen düğün salonlarına kimin izin verdiğinin konuşulması gerekirdi.
Tam bu konu gündemdeyken STK’lar ve siyasi partiler tepkilerini dile getiriyordu.
Tam bu sırada Batman’da Kürtçe yazı ile trafik ikazı krizi yaşanmaya başladı.
Belediye yazıyor, valilik siliyor.
Belediye bir daha yazıyor.
Olay nasıl gelişti?
Süreci hatırlayalım;
Batmanda, Diyarbakır Caddesi başta olmak üzere sürücülere yönelik yazılan “Pêşî Peya (Önce Yaya)” ve "Hedi (Yavaş)" yazılar yazıldı.
Kürtçe uyarı yazıları gece operasyonu ile polis nezaretinde Karayolları Ekiplerince silindi.
Van’da başlayarak, Mardin, Diyarbakır ve en son Batman’da silinen yazılar aslında yeni bir uygulama değildi.
10 yıl önce HDP’li belediyelerin şehir içi ulaşımda anadilde uyarı amaçlı yazdığı yazılar geçmişte de kayyumlarca silinmişti.
DEM Parti’nin belediyeyi kazandığı şehirlerde kayyumların sildiği yazılar, Belediye Ulaşım Müdürlükleri tarafından tekrar yazılmaya başlandı.
Valilikler, Kürtçe yazıların Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri sıralayarak belediyelere yazı gönderdi.
Valilikler uyarı yazısında, yazılan yazılarda birtakım işlemlerin standartlara uygun olmadığını iddia ediyor.
Belediyeler Kürtçe yazıda ısrar edince bu kez valilikler kendi yöntemleri ile Kürtçe yazılara müdahale etti.
Belediyelere göre ise yapılan trafik işaretleme çalışmaları Karayolları Trafik Kanununa ve mevzuat standartlarına uygun olup, trafikte yaya geçiş hakkı dikkate alınarak yürütülmektedir.
Dün gece silinen yazılar sabah saatlerinde Belediye Ulaşım Ekipleri tarafından tekrar yazıldı.
Batman’da yaya geçitleri yazboz tahtasına döndü.
Belediye yazıyor, valilik siliyor.
Memlekette başka mesele kalmadı.
Sen yaz, ben sileyim.
Sen sil, ben yazayım.
Pêşî Peya (Önce Yaya) yazısı krizi gittikçe büyüyor.
Bu şehirde ortak akıl ve müzakere anlayışı hakim olmadığından, ufacık bir sorun dahi krize dönüşmüş durumda.
Şehirdeki her türlü hizmeti vermekle mükellef olan seçilmiş bir belediye başkanımın halka hizmet ederken kendi ana dilini kullanmasının tartışma konusu olması suni gündem yaratmaktan başka bir şey değildir.
Trafik kurallarına uyulması için hem Türkçe hem Kürtçe yazılan Pêşî Peya (Önce Yaya) yazılarının ne sakıncası olabilir ki?
Bu uyarı sadece Türkçe yazılsaydı yasaya uygun olup olmadığı gündeme gelir miydi acaba?
Hiç sanmam.
Bu tür tartışmalar suni gündem oluşturmak ve Kürtçeye dile tahammülsüzlük müdür?
Ortada kanunsuz bir şey varsa, ilin mülki amirleri yargıya başvurarak suç unsurunu kanunlardan alacağı dayanakla ortadan kaldırabilir.
Ortada fili bir suç yok iken keyfi olarak yazıların silinmesinden her kesim rahatsız.
AK Partili siyasetçiler de bu duruma tepkili.
AK Parti, PM Üyesi Av. Murat Çiçek sosyal medya hesabında konuya ilişkin tepkisini “Güneydoğu’da birçok ilde yaya yollarında yer alan pêşî peya (önce yaya) ifadesinin silinmesi talihsiz bir uygulamadır. Tasvip edilmesi mümkün değildir.
Son dönemlerde Arapça tabelalar üzerinden de toplumsal ayrışmaya sebebiyet vermekten başka hiçbir işe yaramayan bu tür tartışmalar bir an evvel son bulmalıdır.
Suça konu olmayan tabela ve uyarı yazılarından rahatsız olanları uyarmak bizler için vicdani bir sorumluluktur. Diller Allah’ın varlığının birer delilidir.
Yanlıştan bir an evvel dönülmesini umuyoruz” sözleriyle dile getirdi.
Peki, AK Parti’liler de Kürtçe yazıya olan tahammülsüzlüğü doğru bulmuyorsa pêşî peya (önce yaya) yazısı kim tarafından, neden siliniyor?
Bu krizin son bulması için bu sorunun cevaplanması gerekir.