Erdal Kaya’nın vik û vala oyunu

Erdal Kaya’nın vik û vala oyunu

Her şeyi boşlamış bir dönemden geçerken  Vik ü Vala (bomboş) oyununu duyunca izleyeceğimiz günü sabırsızlıkla beklemeye  başlamıştım.

Üniversite sınavlarına çalışan yeğenim Fatma İpekyüz bir ay önce bize güzel bir sürpriz yaparak 6 kişiye Erdal Kaya’nın Vik û Vala oyunun biletlerini almıştı.

Tiyatro Oyuncusu Erdal Kaya, tek kişilik stand up gösterisi Vik û Vala oyunu ile turne kapsamında, 19 Aralık’ta Batmanda sanatseverlerle buluştu.

Daha önce sosyal medyada kısa skeç, tiyatro oyunu, internette yayınlanan dizilerini izlediğimiz Erdal Kaya’nın ilk kez bir canlı performansını izleme fırsatım olacaktı.

Bir de bu benim ikinci Kürtçe stand up gösterisi izleme deneyimimdi.

Tek kişilik oyunun başlama saati olan 20.00’da Yeni Sahne’de yerimizi aldık.

İşev dizindeki ismi ile Bakı, Erdal Kaya alkışlar arasında sahneye çıktı.

Salonun tıka basa dolu olmasından moral alarak, seyircilerle önce bir bir diyalog geliştirdi.

Sonra daldan dala ince geçişlerle toplumsal sorun ve gerçekleri mizahi bir dille anlatmaya başladı.

Kendi hayat hikâyesinden kesitler sunarak, kendisi gibi sanatçı olan kardeşi Renas’ın nüfus kayıtlarında nasıl Turgut ismini aldığının trajikomik hikâyesini anlattı. 

Sanatçının turnesi devam ettiği için ve 23-24 Aralık pazar günü Diyarbakır’da, 12 Ocak cuma günü Siirt’te,  17 Şubat cumartesi günü Mardin’de, 14 Şubat’ta Ankara’da sahne alacağı için sanatçının emeğine saygıdan, oyunun içeriğini fazla detaylandırmıyorum.

Ama bu oyunu izlemeyenlere biletlerinizi şimdiden alın derim.

Tek kelime ile geceyi özetlemek gerekirse, gerçekleri gündelik yaşamın derinliklerden örneklerle aktarmayı özgün bir bakış açısı ile yorumlayan Erdal Kaya'nın mizahi yeteneğinin ne kadar büyük olduğunun farkına bir kez daha vardım.

Bu oyunu izlemeyenler eminim çok şey kaçırmış oldu.

Kürtçe oyunu Türkçe yorumlamak ne kadar doğru bilmiyorum ama Erdal Kaya’nın başarılı performansını Kürtçe yazabilme yeteneğim ne yazık ki yok.

Yazıyı Kürtçe yazamadığım için öncelikle Kürt diline oyunculuğu ile sağladığı katkılardan dolayı kendisinden özür diliyorum.

Ortaya koyduğu performans ve güzel oyunu anlamlı ve önemli kılan kuşkusuz en önemli yanı, bana göre dilin Kürtçe olmasıdır.

Eğitimde, gündelik hayatımızda, aile içinde Kürtçenin gittikçe azalmaya başladığı bir süreçte Kürtçe dilinin zenginliğini, mizahi yeteneği ile sevdirmesi başlı başına bir başarıdır.

Kürtçenin ancak sanat dili, eğitim dili, sokak dili olması ile yaşatılacağına inanan biriyim.

Bu nedenle bu tür etkinlikleri önemsiyor ve değerli buluyorum.

Sanatçı Erdal Kaya’yı değeri kılan da tarzı ve sahnedeki başarılı performansıdır.

O yüzden turnede gittiği her şehirde kapalı gişe oynuyor.

Dün gece de salon tamamıyla doluydu.

Orada bulunanların hepsi, sanatçının performansını mükemmel buldu.

Yıllara dayanan sahne tecrübesini  "Vik û Vala" adlı tek kişilik oyunla günlük yaşamdaki gerçekleri mizahi bir yaklaşımla sahnelerken, izleyiciler olarak her birimiz yaşantımızdan bir kesitle yüzleşmiş olduk.

90 dakika boyunca kâh düşündük, kâh güldük ve ara ara duygulanıp, üzüldük.

Bir insanı yaşamın gerçekleri ile yüzleştirmek, bir sahne performansında  ancak bu kadar mükemmel olabilirdi.

Bu tür etkinlikler bazen acılardan kurtulup soluklanmak için de bir nefes oluyor.

Acılı bir coğrafyada yaşıyoruz, Kürtler ve Ortadoğu halklarının yaşamı hep acı ile geçti.

Bir nebze olsun  acıları unutup bizi soluklandırdığı için ve başarılı performansından dolayı sanatçı Erdal Kaya’ya teşekkür ediyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ