El israf! 

El israf! 

Ekonomik darboğazın yaşandığı günümüzde kemer sıkma sadece dar gelirli ve sabit gelirliye özgülenmemesi gerekir.

Biraz da üst gelir sahiplerine de bu ekonomik darboğazın yükünü yüklemek gerekir. Geçen günlerde kira geliri olan ev sahiplerinin tümünün inceleme altına alınacağı ile ilgili bir haber duydum.

İnceleme yapılsın ona itiraz edemem ancak holding bünyesinde şirketleri olanların da vergi kaçırıp kaçırmadığı da incelemeye tutulsun.

Bir de günümüzde artık fonksiyonu olmayan mesleklerin bütçeye yük olmasından artık vazgeçilmeli diye düşünüyorum.

Örneğin mahalle muhtarlarının artık fonksiyonu kalmamış diye düşünüyorum. Türkiye’de elli binin üzerinde muhtar bulunmaktadır.

Her bir muhtarın maaşının on yedi bin olduğu düşünülürse ve silah, yer vs diğer masraflar düşünülürse  minimum otuz bin lira aylık masraf ortaya çıkar.

Bu da elli bin muhtar varsayılarak hesaplanırsa bir buçuk milyar lira gibi yüklü bir paraya denk gelir. Bu maliyet niye halen milletin sırtına yüklenmektedir?

Sadece muhtarlar değil başka cephelere de bakmak lazım. Mesela şu anda mecliste altı yüz milletvekili olması da bir israf olarak düşünülebilir.

Meclisin ana fonksiyonu, ismi üzerinde yasamadır. Yani yasa yapmaktır. O halde yasa yapma tekniğini bilen milletvekillerinin mecliste bulunması gerekir.

Bu da elli sayısı ile sınırlandırılırsa yeter de artar diye düşünüyorum. Çünkü yapılacak şey yasa teklifi vermek ve bunları oylamaktır.

Erkler ayrılığı gereği yasama ve yürütmenin ayrılması gerekir. Yasama bünyesinde yürütme faaliyetlerinin yapılmaması gerekir.

Bunların dışında kamuda o kadar gereksiz kadro var ki bu da israf olduğunu göstermektedir. Öyle müdürlükler ve şeflikler var ki kendine bağlı sadece bir alt kadro bulunmaktadır.

Yatay organizasyon yerine dikey organizasyonun olduğu kadrolaşmaları yatay organizasyon hale getirmek gerekir. Zira bu tip organizasyonlar gereksiz yapılanmalardır.

Bir diğer israf başlığı; protokol ve karşılama giderleridir. Türkiye’deki tüm protokol ve karşılama giderleri toplandığında büyük bir maliyet oluşturur.

Bu israflar bir şekilde önlenmelidir. Protokol ve karşılama giderleri o kadar pervasız bir şekilde harcanıyor ki sanki millet bolluk içinde yüzüyor gibi bir görüntü ortaya çıkıyor.

Bazı kurumlarda; işçi, memur, mühendis, müdür fark etmez herkeste araba bulunmaktadır. Bu aralar çoğunlukla özel işlerde kullanılmaktadır.

Mesela makam araçları her müdürde olması gerekiyor mu?

Mesela olması gerekenlerde de en pahalı ve en üst model mi olması gerekiyor?

Kısacası kiminin geçim derdinde olduğu bir ülkede kiminin nasıl harcayayım diye düşündüğünü görünce El israf! Ve El İnsaf! Diyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
Abdurrahim KAYA
Abdurrahim KAYA 11 ay önce
Sayın Yazar! Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek bey de bu yazınızı okuyacak mı acaba?
Dilaver Adıbelli
Dilaver Adıbelli 11 ay önce
Tebrik ederim bu arada Ekrem bey güzel ve anlamlı bir yazı...
Dilaver Adıbelli
Dilaver Adıbelli 11 ay önce
Aynen öyle..muhtarlar tamamen gereksizdir,çünkü yıllar boyu muhtarı tanıyan gören bile yok,herşey edevletten yapılıyor zaten,ikincisi her il e 1 milletvekili fazla bile,onlarında birşey yaptığı yok.her kurumda müdürün kaç tane yardımcısı var,müdür olduğunda uyusun diye mi seçiliyor,hele o makam araçları,özel şoförler israf oğlu israftır,herkes servis ile yada kendi aracı ile gidip gelsin mv leri dahil.çiftlik bile böyle değil, ülke nasıl batmasın...