- 16-06-2021 15:16
- 16-06-2021 15:19
- 76
Duhok Erbil arası duble yol.
Duhok’tan sonra ise yaklaşık 80 kilometrede yol çalışması var.
Yer yer yol tek şeride iniyor.
Yol çok dalgalı kalabalık ve tehlikeli.
Son 70 km ise otoban kalitesinde.
Yol boyunca karpuz, patates ve soğan tarlaları var.
Ürünler yol kenarında satılıyor.
Hemen yol kenarında yetiştirilen ürünler Türkiye’ye göre pahalı.
İthal edilen muz ise bize göre ucuz.
İlginç olan şey ise karpuzların rengi.
Burada yetişen karpuzların dış kabuğu beyaz.
Erbil’e giriş yaptığınız da sizi oldukça kirli, bakımsız ve düzensiz bir mahalle karşılıyor. Aslında mahalle demek belki doğru olmaz, daha çok sanayi veya tamirci sitesi gibi bir alan. İlerleyince Aynkawa mahallesine çıkıyorsunuz, Hristiyan Mahallesi (Papa’nın ziyaret ettiği mahalle), oldukça bakımlı düzenli, yeşil alanı bol, bulvarları geniş, evleri bakımlı...
Trafik oldukça yoğun, araçlar çok lüks ve motor gücü yüksek.
Dolayısıyla hava kirliliği mevcut.
Erbil’de evlerde doğalgaz yok!
Elektrik ise sık sık kesiliyor.
Kesilen elektrikler jeneratörler ile ikame edilmeye çalışılsa da bu kez faturalar yüksek geliyor. 8 bin yıllık şehirde kanalizasyon sistemi maalesef yok.
Evlerin altına fosseptik çukurları açılıyor ve düzenli aralıklarla vidanjör çağırılıp boşaltılıyor. Bazı yerlerde ise sular yollarda akıyor.
Evler genelde çift katlı, taş yapılar.
Oldukça estetik bir mimariye sahipler.
Kiralar yüksek, vasat bir ev için 500 doları gözden çıkarmanız gerekiyor.
Ticari hayat oldukça canlı ama devlet sistemi tam oturmadığı için dışarıdan gelenlerin yerel bir ortak bulmaları gerekiyor.
Çünkü yabancılar için bazen sistem tıkanabiliyor ve bu durumda derdinizi anlatabilecek merciyi bulmak oldukça zor.
Şehir 2014 yılında Turizm Arap Konseyi Turizm Başkenti olarak seçilmiş.
Aynı zamanda Erbil, dünya kültür mirası listesinde.
Erbil kalesi dünyanın bilinen en eski kalelerinden biri.
Tarihi milattan önce 6000’li yıllara dayanıyor.
Yerden 25 metre yükseklikte rakımı 431.
Kale içinde 506 adet oldukça estetik imar edilmiş ev bulunuyor.
Önünüzde büyük bir meydan, muhteşem mimariye sahip minare, saat kulesi ve çarşı...
Çarşı esnafının büyük çoğunluğu Türkmen.
Buraya Türkmen Mahallesi de diyenler var.
Oldukça canlı bir alan.
Alanda Korona diye bir dedikoduya rastlamadık.
Kimse maske takmıyor, mesafeyi takmıyor, aşı olmuyor ve oldukça rahatlar.
Korona konusunda Erbilli’ler kadar rahatsanız, burası alışveriş için ideal bir yer.
Buraya gitmişken Erbil’in ünlü yiyeceği lefe ve turşusunu da yemeyi unutmayın.
Gece ise insanlar arabaları ile bulvarları turlamayı ve parklarda oturmayı seviyorlar.
En ünlü parkları Sami Abdurrahman parkı.
Oldukça geniş bir alana sahip, teleferik, elektrikli araç, kiralık bisiklet, kafe, piknik alanları ve yürüyüş parkurları ile oldukça güzel bir mekan.
Gece çoluğunu çocuğunu alan, gelip çimlere uzanıyor, yemeğini yiyor, çayını içip yürüyüşünü yapıyor, gece 24 gibi de park kapanıyor.
Girişte peşmerge kontrolü var.
Geçerken selam vermeyi hal hatır sormayı unutmayın.
Devam edecek...