O çember bugün de duruyor…

O çember bugün de duruyor…

Yaklaşık bir sene önce bu köşede ‘Batman’a Zarar Veren Çember’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

O çember olduğu gibi duruyor ve daha da aşılamaz bir hal almış durumda.

İlin milletvekilleri, valileri, yeni seçilen belediye başkanları, yatırımcı kuruluş müdürlükleri, yerel ve merkezi iktidar partisinin il başkanları nın bulunduğu çember, daha da aşılmaz bir hal almış.

Seçilenlerin, atananların ve yetkililerin etraflarına çıkarcılar tarafından etten duvar örülmüş adeta. Onlara ulaşmak ve sesini duyurmak imkânsız…

Çemberi oluşturanlar hem hakikati görmeleri için perdeleme yapıyor hem istedikleri gibi yönlendirme yapıyor.

Bu durum Batman’a zarar veriyor.

Batman’ı bulunduğu noktadan daha da geriye götürüyor.

İlkeler, vaatler ve hizmetler unutuluyor.

Herkes çember içinde daraldıkça daralıyor.

Yeni belediye başkanları seçildi, yine değişen bir şey olmadı.

Bu nedenle bir sene önce bu köşede yazdığım yazıyı olduğu gibi yeniden yayınlıyorum.

Batman’a zarar veren çember

Yazıya başlarken Batman’a zarar veren bu uygulamaya isim vermekte zorlandım.

Kuşatma mı desem, izole mi desem?

Farklı seçenekler geçti aklımdan ve çember demeyi uygun gördüm.

Söz edeceğim çember öyle bir çember ki sanırsın çelikten yapılmış.

Bu çember, yıllardır süre gelen yanlış bir uygulamadan ibaret.

Ne zaman bu şehre bir bakan gelir, bir mülki amir atanır, bir milletvekili ve belediye başkanı seçilir, çemberin halkaları hemen harekete geçer.

Birbiri ile aynı amacı güden, birbirine özellik bakımından tıpa tıp benzeyen bu çemberin halkalarının bir amacı var.

Hedefleri, kentin dinamiğini oluşturanları, şehre değer katabilecek bilgi ve birikime sahip olanları, gönüllü olarak bu şehre hizmet edenleri, kentin geçmişini iyi bilenleri, yetkili ve seçilmişlerden uzak tutmaktır.

Bunun için her oyun ve tezgâhı kurarlar.

Yetkilileri ve etkilileri, çemberin içine alırlar.

Çemberi daraldıkça daraltıyorlar.

Sonra da çemberi aşamayan, Batman’ın yararına çalışan etkili STK temsilcilerini, basın mensuplarını, dürüst ve ilkeli çalışanları, vicdan sahiplerini ve her zaman doğruyu söyleyenleri çemberin dışında tutuyorlar.

Batman’a zarar veren bu çıkar ve menfaat çemberini kırmaya çalışanlar ise bu yalaka ve çıkarcılarla baş edemiyor.

Onlara göre kendilerinden başka bu şehri seven yok.

Onlara göre bu şehrin çıkarlarını savunan kimse yok.

Onlara göre herkes hırsız, beceriksiz, hain ve tehlikeli... 

Ne yazık ki Batman bunlar yüzünden çok şey kaybetti.

İyi insanları çok kolay harcıyorlar.

Bildikleri tek şey bu o’cu, şu’cu, bu’culuk yapmak…

Hep aynı nakarat…

İşin acı tarafı, çemberin içindekiler de zaman zaman bunlara itibar ediyor.

Şehrin en üretken ve verimli dinamikleri ile kurum ve kuruluş yetkilileri arasında etten duvar örüyorlar.

Seçimlerden hemen sonra da çember çok hızlı oluştu.

Belediye başkanları, bu çıkar ve menfaat çemberinin halkalarına dikkat etmelidir.

Bunlar şehrin yetkili kişilerinin proje, vaat, ilke, hizmet ve hedeflerini de engellemektedir.

Batman’a zarar veren bu çemberi kırmak gerekir.

Bu çember dağılmadıkça liyakat sahipleri hak ettiklere yere gelmez ve bu şehrin sorunlarına çözüm bulunamaz.

Bu durumdan kurtulmadıkça gerçeklerle yüzleşme olmaz.

Gerçeklerle yüzleşme olmadıkça başarı gelmez ve bu şehrin tüm dinamikleri ile bir araya gelinemez.

Bu nedenle her seçilmişin, yetkilinin ve etkilinin; etrafını saran çemberlerden bir an önce kurtulması gerekir.

Bir sene önce verdiğim bu mesaj bugün de güncelliğini koruyor.

Umarım ne demek istediğim anlaşılır.

Umarım, hem seçilmişler hem atanmışlar, bu çemberden bir an önce kurtulur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ