Hayatımızın bir parçası haline gelen akıllı telefonlar, her birey için bağımlılık düzeyine ulaşmış durumda.
Akıllı telefonların her birey için elbette artı ve eksileri vardır.
Bir iletişim aracı olmaktan ziyade, internet ile hayatı kolaylaştıran bütün yöntemler cep telefonu ile kolay halledilebiliyor.
Tabi cep telefonlarının, maliyet dışında kişi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler de çok fazla.
Cep telefonuna bağımlı hale gelen bireylerin, çevreleriyle iletişimi zayıflıyor.
Kişilerde dalgınlık yaratıyor.
Zihinde ve gözde ciddi anlamda yorulmalara neden olabiliyor.
Özellikle öğrencilerin derse odaklanmasını zorlaştırıyor.
Öğrenciler evde de köşesine çekilerek telefonla uzun zaman geçiriyor.
Bu yüzden evde ders çalışma, arkadaşları ve ailesiyle sosyalleşmesini dahi aksatabiliyor.
Telefonlar her yaşta insanın, özellikle gençlerin ve öğrencilerin yaşamına zarar verecek düzeye ulaşıyor.
Bu yüzden öğrencilere telefonun yasaklanması konusu gündemde.
Cep telefonu taşıyan öğrenciye ders esnasında gelen bir çağrı, hem kendisinin hem arkadaşlarının dikkatini dağıtabiliyor.
Öğrencilerin cep telefonu ile geçirdiği süre hem ailelerine hem eğitime ayırdığı süreyi bile aşabiliyor.
TikTok, Instagram, WhatsApp, Facebook gibi sosyal medya platformları, özellikle 8 -18 yaş arası çocukları adeta esir almış durumda.
Bu da bağımlılık derecesinde olan çocuklarda sağlık, fiziksel veya zihinsel olumsuz sonuçlara neden olabiliyor.
Bu endişe verici durumun göz önüne alınması üzerine özellikle okullarda cep telefonlarının yasaklanması gündeme geldi.
Akıllı telefonların özellikle okula getirilmesi bir çok idare tarafından yasaklanmış durumda.
Çünkü cep telefonlarının, öğrenimin aksamasında ciddi manada rol aldığı düşünülüyor.
Cep telefonlarının yasak ve serbest olduğu okullarda yapılan araştırmalarda sınav sonuçlarında önemli oranda bir fark olduğu gözlemlenmiş.
Bazı bilim insanları ise cep telefonu yasağının özellikle genç yaştaki öğrenciler üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğini belirtiyor.
Yapılan bir araştırmaya göre öğrencilerin neredeyse tümü okulda akıllı telefon bulundurmak istiyor.
Öğrenciler her zaman ulaşılabilir olmak istiyor, bilgiye kolay ulaşabilmek için tablet yerine cep telefonu kullanmanın avantajlı olduğunu düşünüyor.
Dolayısı ile okulda cep telefonu kullanmanın, eğitimdeki performanslarını olumlu de etkileyeceğini düşünüyorlar.
Eğitimcilere göre ise öğrenciler cep telefonu ile ne kadar zaman geçirirse başarı dereceleri de o kadar düşüyor.
Ayrıca dijital cihazların öğrenme amaçlı kullanılması, eğitim sistemini daha da karmaşık hale getiriyor.
Veliler ise öğrenci için cep telefonuna evet mi, hayır mı konusunda son derece kararsız.
Sadece okulda değil, evde de cep telefonuyla zaman geçirme problemleri yaşanıyor.
Cep telefonlarının yasaklanması ya da sınırlanmasının aile içerisinde faydaları vardır.
Buna rağmen okulda ve evde telefonlar ne kadar yasaklanırsa yasaklansın, bir türlü baş edilemiyor.
Okul ve evlerde cep telefonlarının sınırlanması veya yasaklanması, sorunu toplumda çok karmaşık bir hal aldı.
Bu tartışma toplumda ortak sorun olarak görülüyor.
Bu tartışma yapılırken yasaklamalarla ilgili net bir karara varılamıyor.
Her yaştaki insan gibi öğrenciler için de dijital eğitim ve bilgi açısından bir ihtiyaç olarak ele alındığından dolayı cep telefonlarının tümden yasaklanmasının doğru olmadığı kanısına varılıyor.
Tabi ki çocuk ve gençlerin sınıfta veya evde derste Tiktok veya Instagram’da zaman geçirmesi gerekçe gösterilerek dijital medyanın evde veya sınıfta tamamen yasaklanması doğru değildir.
Doğru olan, öğrencilerin cep telefonunu doğru amaçlar için kullanıp kullanmadığının kontrol edilmesidir.