OLAYLARA VERİLEN TEPKİLER, TEPKİLERİN KAZANDIRDIKLARI!

Diyarbakır, Şırnak, Silopi,  Cizre’de sokağa çıkma yasağı devam ediyor.

Ara ara verilen birkaç saatlik sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla günlük ihtiyaçlar karşılanıyor. Daha güvenli yerlere gidebilecekler ise birkaç eşyasıyla göç etmeyi tercih ediyor.

Bizler evimizde hayat meşgalesiyle uğraşırken oralarda hayat özetle böyle.

Patlama sesleriyle kalkıp patlama sesleriyle günü bitiriyorlar. Şehirlerden savaş alanında olması gereken dumanlar yükseliyor. Çünkü oralar tam bir savaş alanı haline getirilmiş.

Bu durumdan toplum olarak büyük bir kesimin rahatsız olduğu hissediliyor.

Herkesin dilinde barış olsun bu çatışma hali son bulsun sözleri dökülüyor. Sosyal medyadan paylaşımlar, insanların bu olaylara tepkisi savaşın bitmesi yönünde.

Yazan çizen, okuyan, konuşan, susanlar bile vahametin farkında olayları endişeyle takip ediyor.

Oralarda hayat susuz, ekmeksiz, elektriksiz, ilaçsız, soğuk bir şekilde devam ediyor.

Nasıl devam ediyor derseniz empati kuramayacağım. Evlerimizde 1 saat elektriğimiz kesilse isyanlarımız başlıyor. Biz bir saat tahammül edemezken günlerce bu durumda yaşamak zorunda kalıyorlar. Üzerine de eklenen çatışma sesleri cabası.

Can güvenliğinin de olmaması nasıl bir psikolojide olduklarını tahmin etmemizi iyice zorlaştırıyor.

Onların yaşadıklarını kafamızda tezahür ettiğimiz kadar hissedebiliyoruz.

Çatışma alanlarında yaşananları ekrandan, sosyal medyadan üzülerek takip ediyoruz.

Peki, şiddetin, çatışmanın yaşandığı şehirlerin yanı sıra diğer il ve ilçelerde neler oluyor. Buralarda da ortalığın karışması adına büyük cabalar sarf ediliyor.

Geçenlerde gündemi karıştıran “PKK, çağrılarına uymayan Batman’ı hain ilan etti” haberi gündemi sarstı.

Bu süreç içerisinde Batman’da yaşanan ufak gerginlikler dışında büyük çaplı çatışma ortamının gerçekleşmemesi bazı kesimleri rahatsız etmiş olmalı ki böyle bir haber servis edilip Batman’ı kaos ortamına çekmek istediler.

Gazetemiz de bu haberin kaynağının kime ya da nereye dayandığı beli olmayan asparagas bir haber olduğuna yer verdi.

Batman’da yaşanacak herhangi bir kargaşa ortamına yer vermemek adına kamuoyunu bilgilendirdi.

Zaten kimsenin birilerini haini ilan etme yetkisi de yok.

Böyle bir yetkiye hiç kimse sahip değilken böyle bir haberin ortalıkta dönmesi Batman’da yaşanacak bir kargaşa ortamından başka bir şeye sebep olmayacaktır.

Bu süre zarfı içinde Batman’da yaşanan kepenk kapatmalar son hız devam etmekte.

Çarşı esnafı isteyerek ya da istemeyerek denileni yapıyor. Kepenkler açılmıyor.

Kimisi yaşananları protesto etmek için dükkânlarını kapatmayı doğru buluyor.  Kimisi ise kepenklerle çözülmeyeceğine inanıyor.

İnsanların daha fazla mağdur olmaması adına bir şekilde çözüm sürecine tekrar girilmesi, siyasilerin devreye girmesi silahların şehirlerden çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Kepenklerini kapatmayı tercih etmeseler bile kapatmadıkları takdirde dükkânlarının zarar görmemesi adına kepenklerini indiriyorlar.

Ama ne yazık ki demokratikliği savunanlar bile kendi verdikleri kararlar çiğnendiğinde aynı demokratlıkla yola devam etmiyorlar. Zaten zor ayakta duran küçük esnaf eriyip yok olmaya gidiyor.

Geçenlerde Dicle Üniversitesinde yaşanan olayları protesto amaçlı oradaki öğrenciler tarafından sınava girmeme kararı alındığını duydum. 

Bunca yaşananları sınava girmeyerek protesto etmeyi düşünüyorlarsa daha çok protesto edilir. İnsanlar ölüyor kimse bir şey yapmıyor. Sanırım öğrenciler sınava girmese kimsenin umurunda olmaz. Yani bu tür protestoların hiçbir getirisi yok. Götürdükleri ise herkes için farklı. Öğrencilerde bu karar yankı bulmamış olacak ki sınava girmişler.

Yani kepenk kapatarak sınava girmeyerek yapılan protestoların hiçbir faydası yok. Kepenk kapatmayı da esnafa dayatmamak gerekir.

Evet, durum vahim acil çözüm gerekiyor. Bu gidişatın bizlere faydası yok. Sonu da yok.

Huzurun geldiği barış ortamının sağlandığı bir sürece acil girilmesi gerekiyor. Bunun için de şiddet ortamını getiren her şeyden uzak durmak gerekiyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ