ÖLDÜRÜLDÜK VE ÖLDÜRDÜK HAMDOLSUN

Bundan beş gün önce Yozgat’ta bir konuşma yaptı Cumhurbaşkanı, çatışma bölgelerinden Yozgat’a giden cenazelere değinerek bakın ne dedi:

"Bugün de hamdolsun ülkemizden, Yozgat’ımızdan kınalı Hasanlar eksik olmuyor. Geçtiğimiz yılın Temmuz ayından beri gerçekleşen terör eylemlerinde Yozgat şahadet mertebesine ulaşan 7'si polis, 3'ü asker olmak üzere 10 evladını toprağa verdi"

İki gün önce de Harp Akademileri Komutanlığını ziyaret eden Cumhurbaşkanı, savaşın ölüm bilânçosuyla ilgili rakamlar verdi.

Rakamlara göre, 2015 Temmuz ayından bugüne kadar 215’i asker, 133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere toplam 355 kişi şehit olmuş, buna mukabil aynı dönemde, yurt içi ve yurt dışında toplam ölü, yaralı, yakalama olarak 5 bin 359 terörist de etkisiz hale getirilmiş.

(Birinin şehidinin diğerinin teröristi olduğu zeminde ne şehit ne de terörist ifadelerinin güçlüye göre tanımlanmasını kabul etmiyor ve savaşan tarafların tanımlarına katılmıyorum.)

Ve bakın yine Hamdediyor Cumhurbaşkanı:

“Hamdolsun, şehitlerimizin kanını yerde bırakmıyoruz. Aynı dönemde, yurt içi ve yurt dışında toplam ölü, yaralı, yakalama olarak 5 bin 359 terörist etkisiz hale getirildi. Ama bu durum, şehitlerimizin acılarının yüreğimizi daima yakmaya devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor. Biliyorsunuz, bizim milletimiz için 'asker millet' derler. Tarih boyunca, hep askerî başarılarımızla, mücadeleci yönümüzle, kabımıza sığmayıp sürekli yeni arayışlar içinde olmamızla ön plana çıkmış bir milletiz” 

Yorum yapmaya lüzum var mı? Üstüne bir şey demeye, eklemeye gerek var mı?

Düşünebiliyorsanız, anlamak istiyorsanız olan bitenin analizini yaparken az da olsa vicdanınıza kulak verebiliyorsanız hiçbir şey demeye lüzum yok.

 

 

***

 

 

ELLE TUTULUR BİR KÜTÜPHANEMİZ VAR MI?

Kütüphane Haftasıymış hem de elli ikincisi.

52 yıldır bu memlekette kayda değer bir kütüphane olduğunu hatırlamıyorum.

Kütüphane Haftasıyla ilgili etkinlik yapıldığını duyduğumda durup düşündüm gerçek anlamda yeterince zengin bir kütüphanemiz var mı?

Batman’a yaraşır büyüklük ve zenginlikte bir kütüphanemiz olmadığını düşünüyorum. Bununla beraber Kütüphane Haftası etkinliğinde konuşan İl Halk Kütüphanesi Müdürü Derya Ilgar’ın konuşmasından öğrendiğim kimi güzel gelişmeler de yok değil.

Eve bağımlı hasta, yaşlı ve engellilerin kitaplardan faydalanması için evlere kitap teslimine başlanacakmış. 

Görme engelliler için konuşan kitaplık hizmetinin verilmesi, braille alfabesi ile basılmış kitap, dergi, ses kasetleri, CD’ler, CD çalarlar, internet bağlantılı konuşan bilgisayar, kitap okuma makinesi ve az görenler için de büyüteç sistemi çalışmasının yapılması sevindiricidir.

Ama gelin memlekete güzel bir örneklik teşkil edecek çok güzel bir kütüphane yapalım. Refah, modern, teknik anlamda ve kitap zenginliği olarak yeterli, insanları kitap okumaya, müzik dinlemeye, film izlemeye, hatta müzik üretmeye diğer yandan içinde çocuklar için de eğitici oyun parkının olduğu çok güzel bir kültür yaşam merkezi yapalım. Ama gerçeğinden yapalım.

Sahtesinden değil.    

Okumaya, dinlemeye, izlemeye, düşünmeye üretemeye gideceğimiz gerçek bir kütüphane yapalım.

Ama nerde, biz hala ölmek ve öldürmekle meşgulüz kendimizi. Ama olsun, belki de bizi ölmek ve öldürmekten ve daha çok da kendimizden kurtaracak olan, okumak, dinlemek, izlemek ve düşünmek olacak, kütüphane olacak...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ