ÖLÜM YAĞMURU!..

Mübarek üç aylar ve Ramazan bayramında yaşanan ölüm ve musibetler üzerimize yağmaya devam ediyor!

Filistin’de Gazze’nin üzerine ölüm yağmaya devam ederken, Kadın ve bebekler Hakk’a yürürken, Batman’da da peşi sıra ölüm vakalarıyla sarsıldık.

Önce Dicle nehri iki canımızı aldı.

Akabinde Kozluk’un Yakıtlı köyünde bulunan bulunan gölete giren 10-13 yaşları arasında 5 kız çocuğunun ölüm haberiyle sarsıldık.

Önceki gece ise acı haber Kozluk Örensu köyünden geldi.

Kız meselesinden kaynaklandığı öne sürülen olayda 4’ü kadın, 2’si çocuk biri yetişkin erkek olmak üzere 7 kişi can verdi.

Ölümün yaşandığı mahaldeki görüntü aynıydı.

Yere serilmiş cesetler… Toprağa akan kan…

Gözyaşı ve acı…

Yaşanan acının ve çaresizliğin dışarıya vurumu olan ağıt ve figanlar…

***

Takdiri ilahinin önüne geçilmez.

Amenna…

Ancak, bazı tedbirler alınabilirdi. Yetkililer, hatta vatandaşlar üzerine düşen görevleri icra etmelidir.

5 çocuğun yaşamını yitirdiği köydeki göletin etrafında uyarıcı levhalar asılabilirdi. Türkiye genelinde özellikle yaz aylarında yüzlerce gölet vakası yaşanıyor ve çoğunluğu çocuk nice insan yaşamını yitiriyor. Çocuklar bu örneklemelerden yola çıkılarak tembihlenebilir, uyarılabilirdi.

Göletteki tehlike çevredeki çocuklara anlatılabilirdi. Bunu sadece yetkililerden beklemek doğru değil, köylüler de bunu çocuklarına anlatabilirdi.

Dicle nehri ile Batman çayındaki girdap ve batak alanların etrafında önlem alınması lazım. AFAD ekipleri veya valilik yetkilileri hafta sonları Hasankeyf ve Batman çayının yüzmek için sıkça girilen yerlerinde 2-3 ekiple sinevizyon gösterileri eşliğinde tehlikeleri anlatan bilgilendirmeler yapabilir.

Batman’daki TV ve radyolardan ve yerel gazetelerden kamu spotu adı altında uyarılar yapılarak boğulma vakalarına karşın halk daha etkin şekilde uyarılabilir.

Farklı tedbirlerle de boğulma vakalarının asgari seviyeye düşürülmesi söz konusu olabilir.

Tedbir bizden olsun, takdir Allah’tan…

***

Önceki geceye gelelim…

Kozluk ilçesi Örensu köyünde resmen vahşet yaşandı.

Sadece Örensu köyü ve Kozluk ağlamadı. Batman ve Türkiye ağladı. 4’ü kadın, 2’si çocuk biri yetişkin erkek 7 kişi kurşunlara hedef oldu.

Gerekçesi ne olursa olsun, bu tek kelimeyle vahşetti.

İnsanlık dışı bir eylemdi.

Kadına saygının yitirildiği, çocuklara sevginin yok olduğu, insanlığın hiçe sayıldığı katliamlardan biri olarak anılacak.

Peki, insanoğlu neden bu kadar gaddarlaştı?

Kadın ve çocukları katledecek duruma nasıl geldik?

Duygularımız nasıl bu kadar katılaştı, nasırlaştı ve hayvani boyutlara ulaştı?

Sadece bu olayla alakalı demiyorum.

Bunun birçok örneği var.

***

Öncelikle cehaletten kurtulamadık, şiddetten arınamadık, İslam dinini tam anlamıyla öğrenip yaşayamadık.

Dönemimizde sloganik İslam revaçta… Müslümanlar acı yaşarken, ölüme mahkûm olurken yeterince dua etmiyoruz, ızdarıp ve acıyı hissetmiyoruz. Birkaç slogan veya yazılı kelimeyle tepkimizi ortaya koyup akabinde zevk-ü sefaya dalıyoruz.

Genel anlamdaki tepkimiz budur.

Acıyı, elemi, ızdırabı derin yaşamıyoruz.

Bölgemizde yıllardır akan kan bir kanıksama oluşturdu. Şiddet ön plana çıkarken, insanî değerler alaşağı oldu.

Bir de medyanın rolü var.

Televizyonlardan sürekli evlere şiddet görüntüleri yansıyor. Şiddet adeta medya aracılığıyla içimize işleniyor. Filmlerden etkilenenler aynı yöntemleri kullanıyor.

En önemlisi ise Ahiret inancının giderek zayıflamasıdır. Cennet ve cehennemin varlığı unutturuluyor.

İslam dini sadece namaz, oruç, hac ve zekat ile sınırlandırılmak isteniyor. Son dönemlerde çeşitli güruhlar tarafından farklı vesilelerle yansıtılmak istenen budur.

"Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir." (Mâide Sûresi, 5: 32) ayetinde ifade edildiği gibi İslam dininde bir cana kıymak bütün insanlığa kıymakla eşdeğer tutulmuştur.

Bunun ahiretteki bedelini bilen bir insan bu kadar kolay şekilde insan canına kast edemez, kadın ve çocuklara kıyamaz.

İnsanların bilinçlenmesi, insanlar arasındaki sevgi ve saygının yeniden yeşermesi, kadın ve çocuk katliamların son bulması en büyük temennimdir.

Bir daha böylesi üzücü olayların yaşanmaması temennisiyle, herkese güzel ve mutlu bir hafta diliyorum.

Dostçakalınız

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ