ÖLÜME GİDEN YOL…!

Bölgemizde hele de bugünlerde ölüme giden çok fazla yol var!

“Bu aralar, buralarda her yol ölüme çıkıyor” karamsarlığında olanlar da var…

Lakin biz ne o karamsarlıklar içinde gark oluyoruz, ne de ölümcül yolları inkar ediyoruz!

Siyasi, anarşi ve adli ölümler neredeyse rutine bindi!

Allah alıştırmasın ama eskisi gibi duyulduğunda ürpermiyor insanlar.

Bu kabullenmişlik, alışmışlık ve sinmişlik, silikliğin alametleridir. Bu alametler de sağlıklı ruh halinin belirtileri değildir…

Ortada bu kadar vahim bir tablo varken, bir de ekstre ölüm yolları açılıyor!

Batman’da Dünya Hastanesi’nin hemen arkasından geçen DSİ’ye ait sulama kanalının üstüne inşa edilen köprü de ölüme giden yollardan birisi.

Şehrin yapılaşmasının yoğun olduğu Belde Mahallesi ile Çamlıtepe Mahallesi’ni bağlayan köprünün kenarına kaldırım da yapılmış. Allah var güzelde bir asfalt dökülmüş.

Lakin yapılan kaldırım direk kanala açılıyor. Önde hiçbir engel, bariyer veya uyarı levhası yok! Tepede aydınlatma direği de yok ama kanalda ciddi miktarda su var. Bu suya düşme ihtimali çok yüksekken, bu sudan sağ çıkma ihtimali çok düşük!

Bu yolu (kaldırımı) daha öncede haber yaptık, sosyal medyada paylaştık! İlgilenen veya umursayan olmadı.

Dün yine oradan geçerken “hala yapılmamış burası” dedim. Yanımdaki HDP’li arkadaşım, biraz da belediyeyi savunmak için “ne olmuş ki canım, insanlar gelip bunun içine mi atlayacak” dedi!

Ben de ona, “bu işin bir de gecesi var, körü var, sağırı var, dalgını var” dedim!

Dalgın derken “bir de telefonla konuşanını” ekleyip kendimi örnek gösterdim.

Geçen gün hastaneden çıkarken, kulağımda telefon yanımda hanım yürüyorum, acilin bahçesinden tam çıkacakken, arkadan birinin bana seslendiğini duydum.

Ses eşime aitti!

İyi de eşim arkadan sesleniyorsa, yanımda ki kimdi?

O an tehlikenin farkına vardım! Telefonla konuşurken dalmışım ve hanım yerine başkasının yanında yürümüşüm. Hastane bahçesi olduğu içinde koluna falan girmemişim. 3 adım daha atıp bahçeden çıksam belki de koluna girecektim.

Bu faciayı benim eşim arkadan izliyormuş, diğer hanımefendinin eşi izleyecek miydi bilmiyorum.

Ama hanım o an seslenmese ve ben orada o bayanın koluna girsem, Allah muhafaza, iki eşten biri muhtemelen bizi (ikimizi) harcayacaktı…

Yani ölüme götüren yollardan biri de telefon! Trafikte veya yaya hiç fark etmez!

Hele bir de Çamlıtepe Mahallesindeki kaldırımda olsanız, bir de akşam olsa hiç şansınız yok…

Belediye veya DSİ fark etmez her ikisi de devletin kurumu, birinin ivedilikle olaya el atması, bu büyük tehlike ve ayıbı ortadan kaldırması gerekir!

Biz bunu hak etmiyoruz!

Bunca ölüm yolu varken yenilerini istemiyoruz!

Tüm kurumların, görevlerini acılar yaşanmadan ifa ettiği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ