- 25-10-2015 21:03
- 20650
Bu hafta Cumartesi Buluşmalarımızda konuk ettiğimiz AK Partili Adaylar, çözüm ve seçim süreciyle ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
AK Parti’liler, bugün barış diye bağıranların hiçbir zaman silahı bırakmadığını, “sözde bir ateşkes” ilan edip, fiili olarak savaş halini devam ettirdiklerini söyledi.
“Sözde ateşkes sürecinde, muhalifleri infaz ettiler, bütün işadamlarından haraç aldılar, haraç vermeyenlerin araçlarını yaktılar, rüşvet vermeyenlerin belediyede işlerini aksattılar, ikna komisyonları adı altında halkı tehdit ettiler…”
İddialar çok sert ve çarpıcı!
Devamındaysa “Ülkenin sanayileşmesine engel olmak için bazı güçler, PKK’yı taşeron olarak kullanıyor. Devlet de çözüm sürecinde bölge halkını PKK’nın insafına bıraktı.
PKK ise bazı uluslar arası güçlerin bağımsızlık gazına gelip kontrolden çıktı. Barzani’ye küfredip, Abdullah Öcalan’a isyan etti! Öcalan’ın ne yazılı ne de sözlü talimatlarına uymadı!”
Bu ifade bizzat müzakereleri yürüten Yalçın Akdoğan’a ait!
Biraz da ekonomiye dönüyoruz.
Yatırımlar konusunda yapılan eleştirilere “Batman kamu yatırımlarında 77. sıradan 12. sıraya yükseldi” diyerek büyük bir ivme kazanıldığını söylüyorlar.
Kit komisyonu üyesi olması hasebiyle Ziver Özdemir’e, Türkiye Petrollerinin özelleştirileceğiyle ilgili iddiaları soruyoruz.
Özdemir, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, sadece kurum içinde bazı birimlerin özelleştirildiğini, bunun da sendikanın bazı girişimleri sonucu gerçekleştirildiğini söylüyor.
Tren garının şehir dışına çıkarılmasıyla ilgili bir proje söz konusu mu diyoruz, “hayır” diyorlar.
“Her yerde tren garları şehrin içerisindedir. Sadece garın modernizasyonu ve yol güvenliğinin alınması ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Zaten 2023’ kadar hızlı tren çalışmaları tamamlanmış ve bu problemde giderilmiş olacak” deniyor.
Öğrencilerimizin yurt problemini sorunca, bu sıkıntının kısa süre içerisinde kiralama yoluyla çözüleceğini ifade ediyorlar.
Özellikle bu süreçte barış dili kullanılmasını ve kutuplaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden adaylar, “Bütün İslam coğrafyasında büyük bir ameliyat var. Ameliyat altında olan bütün Müslümanlarınsa tek bir umudu var, Türkiye! Birileri de Türkiye’nin başını kaldırmaması, içeriden dışarıya çıkamaması için uğraşıyor. Bizim bunun karşısından dirayetle durup, toplumsal barışı sağlamamız gerekir. Biz öyle bir çalışma yürütüyoruz ki oyunu alamadığımız seçmenin de duasını alacağız” diyorlar.
2014 yerel seçimlerinde “HDP’nin hastalığına yakalandık, ceket koysak
Kazanırız dedik” özeleştirisini de yapan AK Parti’liler, hatalarından ders çıkararak, rehavete kapılmadan, küskünleri de ikna ederek çalıştıklarını ve 1 Kasım da iyi bir sonuç alacaklarını umut ettiklerini belirtiyorlar.
AK Parti’nin Batman’da ki oy oranının artacağı şuan için kuvvetle muhtemel. Ama bu artışın meclis aritmetiğine yansıması olur mu olmaz mı göreceğiz.
Seçim sürecinde 1 haftada çok uzun bir süre, bazen 1 saat bile çok büyük farklılıklar yaratmaya yetiyor…
Hayırlısı olsun, iyi olan kazansın.
Kan’dan yana olanlar kaybetsin!
Kardeşlikten yana olanların kazanıp, nifaktan yana olanların kaybettiği yarınlar, sağlıklı ve mutlu kalın…