- 30-06-2021 15:36
- 30-06-2021 15:38
- 140
Ya gelince en büyü kâbus kuşkusuz ki orman yangınlarıdır.
Yaz geldi yine memleketimizin dört bir yanındaki ormanlık alanlarda yangınlar çıktı.
Son birkaç günde çıkan yangınları sıralayayım;
Muğla Ula,
Bingöl merkez ve Yayladere,
Aydın Bozdoğan,
Muğla Dalaman ve Menteşe,
Antalya Manavgat,
Adana Sarıçam,
Bingöl Genç,
Manisa Gördes,
Muğla Milas, Fethiye, Datça
Şanlıurfa merkez,
Antalya Alanya,
Balıkesir Edremit,
Kahramanmaraş Pazarcık,
Afyonkarahisar Sandıklı,
Burdur Bucak’ta çıkan orman yangınları, ciğerlerimizi yaktı.
Bu yangınların çoğu da yerleşim yerlerine yakın alanda, genelde insan eli ile çıkan yangınlardı.
Bu yangınlardan sonra Orman İşletmeleri ve yerel yönetimlerden peş peşe açıklamalar geldi.
“Yerine hemen fidan dikilip yeşillendirilecek” derildi.
Geçmişte de bu sözler verildi ama yanan birçok ormanlık alan, turistik tesis veya konut alanına dönüştü.
Geçmişte yanan ormanlık alanların rant alanlarına dönüşmesi de gösteriyor ki bu yangınlar tamamen kaza veya tesadüfen çıkmıyor, maksatlı ve planlı çıkarılan yangınlar da oluyor.
Bu yüzden orman yangınlarına kimin sebep olduğu ortaya çıkarılmalıdır.
Ne yazık ki birçok orman yangını bu güne kadar faili meçhul olarak kaldı.
Her ne sebeple olursa olsun ormanı ve içindeki canlıları diri diri yakanları af etmemek gerekir.
Ormanların bu kadar rahat yanıyor olabilmesi biraz da tedbirsizlikten ve yeteri kadar önlem alınmamasından kaynaklıdır.
Ormanlık alanları iki ayaklı canavarlardan korumak için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.
Ormanlar yakılarak, gelecek yok ediliyor.
En önemli varlığımız elden gidiyor.
Orman yangınlarını kimin ne amaçla çıkardığı ortaya çıkarmalıdır.
Yine orman yangınlarına karşı alınan tedbirler ve ekiplerin müdahalesi yeterli midir, işin bu boyutu da ele alınmalıdır.
Yakan kadar, yakana göz yuman veya yangınla mücadelede gerekli önlemi almayan da suçludur.