- 19-05-2015 20:14
- 24
Bu yazım işverenlere özel yazılmış bir yazıdır.
Eğer bir kişiye bile iş veriyorsanız siz çok büyük bir patronsunuz ve bu yazıyı pür dikkat okumanızı istiyorum.
Geçen haftalarda 1 Mayıs’ı kutladık ya da kutlandı demek daha doğru olacaktır.
1 Mayıs, işçi bayramıdır, emekçi bayramıdır. O yüzden genelde işçiler, emekçiler kutlar işverenler pek de dikkate almazlar bu günü.
Ben bir işveren değilim ama ben de o coşkuyla kutlayan kesime girmedim.
Bana öyle dolu bir gün gelmiyor. Bir şeyi kutlamak için bir kazanımın olması gerekir. Oysaki şuan modern kölelik sistemi geçerli.
Tabi bu benim penceremden baktığım şekildir.
Bunun heyecanını iliklerine kadar hissedip coşkuyla kutlayanlara fazlasıyla saygı duyarım. Halen topluma dair beklentileri vardır.
Düzeni kabul etmezler hiç bir şey yapamasalar da seslerini duyurma çabası vardır.
Bir yapı altında toplanıp daha güçlü bir şekilde haklarını talep ederler. Ebetteki birlikte olmanın daha güçlü olmanın getirisi vardır.
Bir de evine ekmek götürme derdinden başka bir derdi olmayan öyle hakkının peşinde koşacak lüksü bile olmayan emekçiler vardır.
Onlar için bayram evine o gün götürdüğü ekmektir, çocuklarının cebine koyduğu harçlıktır, ocağının yanmasıdır.
Hayat gerçek emekçi için öyle kolay değildir. Çok da beklentisi yoktur, arzu etiği daha kaliteli bir yaşamdır. İşinin ne olduğuna bakılmaksızın hak ettiği saygınlığı görmektir.
Emeğinin sömürülmediğini bilmek ister.
Aslında birbirine bağımlı olan yapıların üretim araçlarının (yani paranın) azınlık olan üst yapıda olması ile sadece ücrete tabi olan işçileri yok sayarak kendi çıkarları için kullandıkları kapitalist sistemin etkileridir.
Kapitalimizin doğuşu Avrupa’da gerçekleşip tüm dünyaya yayılmıştır.
Oysaki Avrupa şuan sosyal haklar konusunda kendi devrimini yaparak çalışma hakkı, adil ücret hakkı, sosyal güvenlik hakkı, konut hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı konusunda tüm sorunlarını çözmüştür.
Ne yazık ki bizler de halen 3. Dünya ülkesi izleri görülmekte, sosyal haklarının ne olduğunu bile bilmeden sadece yaşayabilmek için çalışan, emeğinin sömürüldüğü, hakkının verilmediği bir düzenin içerisinde yaşamak zorunda bırakılıyoruz.
İşte bu yazıyı özellikle patronlara yazma sebebim bu, bile isteye kendi çıkarları için yok sayılan işçilerin emeği sömürülüyor.
Çok saat çalıştırıp az ücret ödeyerek, yasal güvence hakkından mahrum ederek hırsızlığın sistemle ortağı oluyorsunuz...