- 01-09-2019 19:41
- 21200
2 gün önce Batman otogarında, 2 kişi, abilerini öldüren şahsın kardeşini öldürmüşlerdi.
Ama bu öldürme sıradan bir öldürme vakası değildi. Kameralar ve kalabalıklar karşısında işlenen cinayette, tam bir vahşet tablosu yaşanıyordu.
Birincisi, vefat eden 20 yaşındaki gencin, katillerin abisinin öldürülmesiyle alakası yoktu.
İkincisi, cinayet büyük bir kin ve nefret ile işlenmişti. Hiçbir suçu olmayan gencecik çocuk, 27 bıçak darbesi ile katledilmiş, katiller ölene kadar başında durup, kimseyi can çekişen gence yaklaştırmamıştı.
Üçüncüsü, yerde can çekişen çocuğa veya katile, polis müdahale etmemiş, müdahale etmeye çalışan vatandaşlara müdahale etmişti.
Görüntülerin medyaya düşmesiyle en çok konuşulan konu da bu oldu.
Polis niye müdahale etmedi?
Göz göre göre gencin ölmesini izledi!
Polis erken müdahale etseydi, belkide…
Polislerin tavrında vicdanları yaralayan bir durum olduğu kesin. Zaten idari soruşturma başlatılıp hemen açığa alındılar.
Lakin asıl suçlu onlar mı?
Yoksa katiller mi suçlu?
Bence bazı suçlular, asıl suçluyu perdeliyor!
Bu katillerin abisi öldürülürken, gerekli cezayı vermeyen, bir yerde kin ve husumetin devam etmesini sağlayan adalet sistemi suçludur!
İnsan denen aygıtı, onu üretenden daha iyi tanımlayacak veya anlayacak kimse var mı?
Hiç sanmıyorum. Onun zaafları, korkuları, çılgınlıkları, saldırganlıkları ve bunun sebeplerini en iyi bilen odur.
Ne demiş, “kısasta hayat vardır”.
Bir kişi öldürüldüğünde, katili hemen asın.
Tek istisnası var bunun, öldürülenin yakınlarının onu affetmesi.
Şayet onlar karşı çıkıyorsa, para veya hapis cezasına dönebilir ama ailenin kalbinde kin, nefret ve intikam duygusu varken o katil asla beslenmez. Çıkarılır, meydanın orta yerinde, ibreti alem olsun diye asılır.
Kan davası olmaz!
Devlet boşuna katil beslemez!
Her iki tarafın akrabaları ömür boyu arkasına bakıp dolaşmaz…
İşte biz, Yaratıcımız olandan daha iyi yasa yapabiliriz dediğimiz anda, bir cinayetten 10 cinayet, bir katilden 10 katil, bir maktulden onlarca maktul, yüzlerce mağdur ve yetim çıkarmaya başladık.
Neymiş efendim, idam vahşetmiş.
Bu çocuğun 27 bıçak darbesiyle parçalanması vahşet değil mi?
Adaleti sağlamayıp, bu vahşete neden olan yasalarınıza ne demeli?
İnsanların babasını, oğlunu, kardeşini öldürüp, bir süre sonra af veya başka yollarla çıkıp elini kolunu sallayarak ortalıkta dalaşıp tahrikine ne demeli?
Hırsızlık, vakıalarında milletin 40 yıllık emeği ve belkide 40 yıllık geleceğini 5 dakikada mahveden şahısların hemen salıverilmeleri….
Sizce ne kadar adil?
Adaleti sağlayamayan yasalara, medeni değil “male geni”(kokan mal) denir bizim buralarda!
Adaleti sağlayamadınız mı da böyle vahşet tabloları oluşur. İnsanlar hayvanlaşır ve hayvandan bile daha vahşi hale gelir.
Dolayısıyla, katillerin vahşeti, polisin ihmali ve ölen gencin masumiyeti, gözümüzü asıl suçludan kaçırmasın.
Asıl suçlu devlettir!
Buna iktidar mı dersiniz, sistem mi dersiniz, üçüncü güç mü dersiniz, ne derseniz deyin.
Adaleti sağlayamayan ve bunun sonucunda birilerinin vahşet tabloları doğurması, diğerlerinin ise vahşet tablolarına maruz kalmasına neden olan devlet, suçludur.
Adalet sistemi ve yasalar, kökten revize edilmelidir.
İnsanların adaleti başka yerde arayıp, vahşet tabloları oluşturmasının önüne geçilmelidir.
Yoksa biz daha çok vahşet, ihmal ve infial tabloları yaşarız.
Adaleti sağlayan bir adalet sistemi ve merhameti aşılayan bir eğitim sisteminin tesis edildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…