- 23-06-2017 21:54
- 12332
Bir çok insan, hep eski bayramları arar, anar ve onlardan söz eder durur.
Oysa her neslin bayramı var ve eski bayramlardan kasıt ne?
zaman durdurulamıyor akıp gidiyor.
Akan zamanla birlikte mazi olan her bayram, bir nevi eski bayram demektir.
Bayramları kıyaslamak yerine, “sizin-bizim zamanların bayramları” deyip ayrım gayırım yapmak yerine, bayramları bayram tadında kutlamak, en şahane davranış ve kabul gören dini bir tarz değil mi?
Yine ve asla “bayram” denilince akla ilk gelen “çocukların bayram harçlığı”nı unutmamak gerek.
Zira bu bayram harçlığı fıkra olur, şiir olur, öykü bile olabilecek kadar zengin bir konudur.
Bilineceği üzere hepimiz bu heyecanı çocukluk yıllarımızda yaşadık.
Çünkü bu çocukluk evresinden hepimiz geçtik.
Şimdi de çocuklarımız geçiyor.
Daha sonra bir domino etkisi gibi onların da çocukları derken nesiller boyu gidecek, erozyon ve dejeneresasyona uğramazsa.
Bir de büyüklerimizin bizlere aldığı yeni ayakkabılar, giysiler var.
Onlar da çok farklı bir mutluluk ve heyecandı.
En önemlisi de fakir fukaralara yapılan her nevi lojistik destek, hiç unutulur gibi değil.
Yetim ve öksüz çocukların giydirilmesi, onlara alınan bayram giysileri, verilen bayram harçlığı, o çocukları mutlu etme ve gönül alma adına yapılan her eylem ve faaliyet, unutulur gibi değil.
Bir de bayram namazı sonrası ailece yapılan zengin kahvaltı ve aile büyüklerinin elini öpme merasimi, edilen dua ve dilekler, unutulur gibi değil.
Aslında bayramlarla ilgili yazılacak, konuşulacak çok şey var.
Een önemlerinden biri de kader mahkumları diye tabir edilen "mahpus" yakınları ile yapılan yüz yüze ziyaretler, türkülere ve filmlere bile konu olmuştur.
Ya kabir ziyaretleri?
O fasıl en fazla yürek burkan, elim ve acı bir durumdur.
Hayatınızdan ölüm denilen realiteyle ahirete göç etmiş en yakınlarınızı, en azından kabirlerinde ziyaret etmek, onlara yasinler okumak da yine bayramlarımızın içinde yer almaktadır.
Tüm İslam aleminin Mübarek Ramazan Bayramını kutlar ve hayırlara vesile olmasını dilerim.