- 03-06-2018 21:43
- 18174
Bazen yapılan şeyler insana pes diyecek cinstedir.
İyi niyet ve güzellik adına yapılan bazı şeyler öyle kötü sonuçlar doğurur ki niyet ve güzelliği sorgulanır hale gelir.
Yapılanlar dini açıdan sıkıntılara ve ibadetlere engel oluyorsa vebalıda büyük olur.
Her nedense bu sene Diyarbakır Yeni Şehir Belediyesi, Ramazan eğlencesi düzenlemekte, insanların bu tür etkinlere yönlendirilmekte, güzel vakit geçirmeleri temin edilmeye çalışılmaktadır.
Bu güne kadar yapılmayan bu tür etkinlikler ne hikmetse kayyum ile idare edilen belediyeler Ramazan Ayı gecelerinde Dağ kapı meydanında etkin biçimde icra edilmektedir.
“Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir.
Asıl hayat ahret yurdundaki hayattır.
Keşke bilseler!” (Ankebut 64 ayet)
Amacı halka güzel bir vakit mi geçirmek, Ramazan orucunu tutup akşam iftar eden vatandaşın eğlenmesini sağlamak, vatandaşı sanatla buluşturmak ve ya çocukları eğlendirmek olsa da dini açıdan çok büyük sıkıntılar olduğu bir gerçektir.
Belki birçoğunuz “sanata karşı” olmakla, “daha önce de bu tür eğlenceler kültürümüzde vardı” veya “İlahi, müzik, eğlenceye” karşı olmakla beni suçlaya bilir, eleştire bilir ve hatta “gerici ve yobaz” diyebilir.
Desinler…
Ben yinede bu tür eğlencelerin, özellikle ramazan ayı ve teravih saatinde yüksek ses ile yapılmasına karşı olduğumu söyleyeceğim.
Yenişehir belediyesi kayyumu tarafından düzenlenen ve akşam saat 21’de başlayan bu eğlenceler; teravih namazına denk gelmesi, çocukların buraya yönelmeleri, anne-babalarının onları yalnız bırakmamak için eşlik etmeleri, yüksek ses ile etraftaki camilerde namazın huşu içinde kılınmasına engel olması, ilçede var olan bunca hizmet yerine buralara harcama yapılarak kaynakların israf edilmesi yanlış ve günahtır.
Bir de seçimin Haziran’ın 24 de olması yani Ramazan’dan hemen sonra olması münasebetiyle seçime yönelik olduğu izlenimi ve intibaının uyandırması ise ayrı sorun teşkil ettiğidir.
Bu eğlenceler sebebiyle insanların teravih ile eğlence arasında tercih yapma ile adeta sünnet olan bir ibadete alternatif olması dini açıdan sıkıntın en büyüğüdür.
Belki nefse hoş gelmesi, eğlencenin kalitesi, sol bir iktidarın değil de sağ bir iktidarın bunu tertip etmiş olması, eğlence esnasında dinin de kullanılması bizi bu tür etkinliklerin dini açıdan sorgulama yapmamızı gereksiz kılsa da, şayet yapılanların dini bir sakıncası varsa ki vardır ahrette Allah’ın bunun hesabını soracağı unutulmamalıdır.
Ramazan ay’ı gündüz ve gecesiyle eğlence değil ibadet ayıdır. Hz. Ebu Hureyre (ra) rivayet edilen bir hadiste: Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kim Ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya eder ise geçmiş günahları affedilir” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
Dinimiz İslam, yaptığım araştırmada ramazan gecelerini müzik, eğlence, ilahi, meddah, ateş gösterileri… ve benzeri ile ihya etmenin fazileti hakkında bir bilgiye rastlamadığımdır.
Bir mevlitte imam bir arkadaşı:
“Hocam teravih vakti bu eğlencenin ses seviyesi namazı kıldırmamıza sıkıntılar vermekte ve birçok insanımızı teravih yerine buralara gitmeye özendirmekte” diye sitem ederken bir başkası da buna ilaveten “Birçok ailenin çocuklarının eğlenceye gitme arzu ve ısrarları neticesinde onlarla beraber gitmeleri ve teravihe gelmemelerine sebep olmakta”dır.
Ne hazın bir sorun ibadete alternatif sunma gibi bir şey.
Hz. Aişe(ra) rivayetle, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Ramazan Ay’ında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on günüde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on gününde geceyi ihya eder, ailesini de(gecenin ihyası için) uyandırırdı, izarını da bağlardı” (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, Nesei)
“Kim iman ederek ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek teravih kılmak suretiyle Ramazanı ihya ederse onu geçmiş günahları affedilir” ( Müslim)
“Allah Teala Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de kıyamını (teravihi) sünnet kıldım.
Kim ihlâs ile Allah’ın rızasını gözeterek Ramazan orucunu tutar ve gecesini ihya ederse annesinin dünyaya getirdiği gün gibi günahlarından arınmış olur” (Ahmed b. Hambel, Nesei)
Kim ve ne hakla böyle mübarek ve sevabı bol olan ibadete alternatif sunarak eğlence yapar.
O eğlencenin sebep olduğu kılınmayan veya kılınıp da gürültüden dolayı huşuu kaybolan ibadetin vebalı elbette buna sebep olanlarında boynundadır.
Dini değer, gün ve ibadetlerimizi böyle basit, nefse hoş gelen ve şeytanın insanları daha kolay kandırmasına vesile olacak düzenleme ve tertiplerden uzak duralım, yapanları uyaralım.