- 11-04-2023 00:19
- 3600
Ülkemizdeki siyaset; normal politikalarla değil ötekileştirme üzerine yürütülür.
Bu ötekileştirme, din üzerinden olması ise endişe vericidir.
Özellikle yüzyıldan fazladır laik ve demokratik olan ülkemiz de siyasetin merkezine dinin oturtulması, geri kalmışlığın dine mal edilmesi, tarikat, cemaat, hacı, hoca, medrese ve benzeri değerlerin hedef tahtasına konulması düşündürücü ve üzücüdür.
Siyasetçi kendini anlatırken, proje ve politikalarıyla değil; dini argümanları kullanması veya dine karşı tavır almakla kendini ifade etmeye çalışması yanlıştır.
Bir yanda yanlışlarını ve hatalarını din ile örtmeye çalışan iktidar; öbür yanda, bütün yanlışları dine mal edip dine saldıran bir kısım muhalefet.
Peygamberimiz sallallahu Aleyhi ve Sellem biri Ramazan ayında sana hakaret etse dahi "Ben oruçluyum" deyip münakaşayı yasaklar.
Rahmet, mağfiret ve af ayı olan Ramazan ayında; siyasetin gölgesi düşmesi ve ülke menfaatleri yerine siyasi çıkarılan ön planda olması üzücü ve düşündürücüdür.
Cumhurbaşkanlığı için adayı olan bir şahsın dini kurumları, medreseleri hedef alıp "kökünü kazacağız" demesi faşist bir tutum olmakla beraber hatalarına dini perde eden iktidara de açık bir destektir.
Özellikle sosyal medyada siyaset yapanların dinsizliği siyasete alet etmeleri ve dine belden aşağı saldırılar bize endişe vermektedir.
Ancak ülkenin büyük çoğunluğuna baktığımızda; Ramazan ayının ruhuna uygun oruç tutmaları, ibadet etmeleri ve camileri doldurmaları ise bize ümit vermektedir.
Siyasilerin aksine; camiyi dolduran büyük kesimin farklı partilere mensup olmalarına, ayrı görüşleri savunmalarına rağmen aynı camide saf olup, omuz omuza bir arada bulunmaları ise kardeşliğe olan ümidimizi artmaktadır.
Ramazan ayının sonlarına doğru girmekteyiz. Yakaladığımız bu güzel iklimi ve Allah'ın rahmetinin bol bol olduğu bu zaman dilimlerini iyi kullanmaya çalışalım.
Camilere gidip ihtikaf niyetiyle orada fazla zaman geçirmeyi, özellikle iftara; dost, ahbap, komşu ve ya farklı insanları davet etmeye Özen gösterelim.
Yine mümkün mertebe camilerde mukabeleyi yani okunan Kur'an'ı hem okumak hem dinlenmek için yine boş zamanlarımızı camide geçirelim.
Ülkemiz dünya tarihinde az görülen büyük bir felaket yaşadı. 50 binden fazla insanımız depremlerde vefat etti.
Yüz binlercesi insanımız evsiz sokaklarda kaldı.
Bizler bu ramazan ayında imkanlarımızı da zorlayarak onlara yardımcı olmaya çalışalım.
Siyasetin ayrıştırıcı diline kulak verme yerine islamiyet'in kardeşlik hukukuna kulak verelim birbirimizi sevelim sayalım değer verelim.